Bahçeli: Türkiye’nin siyaset ve demokrasi hayatının en ciddi sorunlarından birisi muhalefetin şahsiyet ve basiret yoksunluğudur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Siyaset Okulu Sertifika Töreni’nde konuşuyor.

 

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Siyasetin de bir ahlakı, bir aklı, manevi bir çatısı vardır ve olmalıdır, aksi halde siyaset ve icracısı olan siyasetçi en sert kavgaların, en çetin krizlerin hem müellifi hem de müşterisi olmaktan yakasını kurtaramayacaktır. Bu durum bir tuzaktır derin bir uçurumdur. Bazı siyasi zihniyetlerin hali pür melali tıpkısının aynısı budur. Düştükleri uçurumun farkına varamadıklarından dolayı yanlışa gömülmüşlerdir.

“Türkiye’nin aleyhin siyaset içinde olanlar, çarpacak sahil arayan dümeni kırık metruk tekne gibidirler. 

“İradesine yabancıların emanetine bırakmış siyasi devşirmelerin kafa ve vicdan hürriyetleri de maalesef askıya alınmıştır. 

“Türkiye’nin siyaset ve demokrasi hayatının en ciddi sorunlarından birisi muhalefetin şahsiyet ve basiret yoksunluğudur. Şahsiyet yoksa şuur da yoktur. Şuursuz bir siyaset çamurluktur, çürümüşlüktür. Kendi kendini yiyip bitiren organizma ne ise tek kelime ise odur. 

“Güven vermeyen gücünü milletten ziyade millet dışı aktör ve küresel mihraklardan aldığını zanneden böylesi bir teslimiyete böylesi bir sömürüye istekli ve iştahlı olan siyasetçiler ruhen iflas etmiş, esasen zilletin dibini boylamışladır. Bunlar aslında kamyon farını görüp olduğu yerde çakılan tavşan gibidir. 

“Bizim irademizin kaynağı Türk milleti himaye edenimiz ise Cenabı Allah’tır. Bizim için siyaset yıkımın ve yozlaşmanın kılıfı değil millete hizmetin onuru ve omuz başıdır. Dışımız alemle içimiz de Allah’la beraberdir. 

“Gölge oyununun oyuncuları bizim siyasetimizi anlayamaz. Siyasetin özü irade öznesi insandır. Ve insan yaratılmışların en şereflisi olmasının yanı sıra gelişime değişime açık bir varlıktır. Biz siyasetin geleceğini düşünüyorken aynı anda geleceğin siyaset yapma şartlarını bugünden araştırmak, analiz etmek, üzerinde gece gündüz düşünmek mecburiyetindeyiz. Çünkü biz saman alevi değiliz. 

“Egoizm bir hastalıktır, dahası psikolojik bir hasardır. Bu hastalığa yakalananlar yüksek bir hedefle bağlanamaz. Bencilliğin esiri olanlar nefsine boyun eğenler siyaseti çıkar ve ikballerinin aracı yapanlar ne ülkesine ne de milletine yürekten muhabbet duyamaz. Kalbi temiz olmayanın siyaseti kirlidir. Türkiye’nin talihsizliği bu kirliliğe muhatap kalmasıdır. Ne yapalım kaderimiz böyle deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Çok şükür cahillerden olmadık bunda da asla niyetimiz yoktur.

“Siyaset özelde insana genelde millete fedakarca hizmetin demokratik vasıtasıdır. Siyasetçi ise hem milletin gönlünü hem de Allah’ın rızasını kazanmakla mükelleftir. Hainden siyasetçi olamaz. Gerçek bir siyasetten hain çıkamaz. İhanetin siyasetten asla açılamaz. Siyaset suç ve suçlunun sığınma kampı saklanma ve palazlanma sahası  sayılamaz. Bu nedenle teröriste destek veren, terörün izinden gideni askerlerimize polisimize saldıran, ve kurşun atanlarla can ciğer kuzu sarması olan eniği cücüğü kim varsa siyasetin değil bizatihi adaletin ve hukukun konusudur. Teröriste terörist diyemeyenler bölücü terör örgütüyle arasına duvar öremeyenler siyasetçi olmadığı gibi bu milletin gerçek evlatları da olamazlar. Terörist Demirtaş’a sahip  çıkmanın insani bir görev olduğunu açıklayan CHP genel başkanı Allah için bize söylesin bu açıklamayı yapmak insanlık mıdır? İhanete metiyeler düzmek şerefli bir tavır mıdır?

“Üzülerek görüyorum ki bazı siyasetçilerin beyni kendi kendini çoktan öğütmüş, bunun yanı sıra vicdan ölümleri de maalesef gerçekleşmiştir. Bunları uyarıyorum kontrol edilemeyen her şey insan için tehlikedir.

Ayrıntılar gelecek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir