ANKARA – HDP ve öncülü siyasi partilerde değerli vazifeler üstlenmiş, bugün ise HDP Müracaat Kurulu’nda yer alan Ahmet Türk ve Sırrı Sakık, HDP’nin kapatılma ihtimaline ve ‘aday’ açıklamasını kıymetlendirdi.
“Kendi adayımızı çıkaracağız” kararında Altılı Masa’nın HDP’ye karşı tavrının tesirli olduğunu söz eden Türk, “Bu iktidarı birinci çeşitte göndermeyi biz de isterdik lakin sorumluluk bizde değil Altılı Masa’da” dedi. HDP’nin yakın bir tarihte adayını belirleyeceğini belirten Sırrı Sakık da seçimin ikinci tipe kalabileceğine işaret ederek “Sonrası ikinci çeşit mu olur? Her vakit müzakereye açığız” tabirini kullandı.
İki siyasetçi de Altılı Masa’daki partilerden DEVA Partisi’nin Kürt probleminin tahliline dair tekliflerinin yol gösterici olabileceğini tabir ederken, Ahmet Türk “Altılı Masa Babacan’ın Kürt sorunu ile ilgili kelamlarını manifestoya çevirsin, sorun kalmaz” değerlendirmesini yaptı.
‘PARTİ KAPATILSA DA İSMİ DE DEĞİŞSE SEÇMENİMİZ KARARLIDIR’
Bir partinin kapatılmasının o partiye kıymetli ziyanlar vereceğinin bir gerçek olduğunu fakat HDP’nin kapatılmasının seçimde kazanacağı başarıyı etkilemeyeceğini tabir eden Ahmet Türk, şöyle devam etti: “Özgürlük ve demokrasi çabası için her türlü bedeli ödeyen Kürt halkı ve dostları var. Partimizin seçmeni politik bir seçmendir. Parti kapatılsa da ismi de değişse seçmenimiz kararlıdır. Parti kapatılırsa seçmenimiz nasıl davranacağını, nasıl hareket edeceğini çok uygun bilir. Bu bakımdan seçim sonuçları açısından bizi çok fazla etkilemez. Bu hususta kaygımız yok.”
‘NE MİLLETVEKİLLİĞİ NE DİĞER BİR ŞEY, BEKLENTİMİZ BU ÜLKENİN BARIŞI’
HDP’nin barış ve demokrasi çabası verdiğini tabir eden Türk, “Bizim beklentimiz ne milletvekilliği ne öteki bir şey. Bizim beklentimiz bu ülkenin barışı; toplumun, halkların kucaklaşması. Halkımız da bunun şuurunda ve buna nazaran davranışını ayarlıyor. Parti HDP olur, diğer bir parti olur fark etmez. Zira bu özgürlük çabası için bedel ödeyen bir halk ve bedel ödeyen bir siyaset var” diye konuştu.
Geçmişten bugüne HEP’ten DEP’e, HADEP’ten DTP’ye HDP’nin öncülü olan çok sayıda partinin kapatıldığını hatırlatan Ahmet Türk’ün değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
KAPATMA TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE ZİYAN VERİR LAKİN ÇABAMIZI ETKİLEMEZ: Kapatıldıkça büyüyen bir partiye dönüştük. Yüzde 5.2’den başladık, yüzde 13’e kadar çıktık. Yani partinin kapatılması Türkiye demokrasisine ziyan verir ancak bizim gayretimizi etkilemez. Türkiye demokrasisi açısından ise büyük bir problem, halk iradesine ve seçimlere müdahale niteliği taşıyacak çok ağır bir karar olur kapatma. Bu nedenle partinin kapatılmaması gerekir.
KAPATMA KÜRT SEÇMENİ DAHA ÇOK ÖFKELENDİRİR: AK Parti iktidarı da HDP’nin kilit parti olduğunun farkında. HDP’nin gücünün farkında olduğu için ‘Acaba bu partiyi nasıl dağıtırız, gücünü nasıl eritiriz’ üzere bir hesabın içine giriyor. Bu hesap çok yanlış. Bu, Kürt seçmeni ve demokrasi güçlerini daha fazla öfkelendirir.
HDP’SİZ BİR MASA DEMOKRASİ İÇİN BÜYÜK EKSİKLİK: (Altılı Masa) HDP Türkiye’nin üçüncü büyük partisi. Bu parti ile ilgili bir diyalog ortamının olması muhalefet açısından kıymetliydi. Lakin bu türlü ötekileştiren, dışlayan, HDP’siz bir masanın oluşturulması demokrasi için büyük bir eksiklik.
SORUMLULUK BİZDE DEĞİL ALTILI MASA’DA: “Demokrasiyi kalıcı hale getireceğiz” diyen bir masanın demokrasi çabası veren HDP ile görüşmekten kaçınması ve HDP’yi dışlaması toplumda büyük yarılmaya sebep olur. Bugün Altılı Masa’nın, muhalefet partilerinin bu işi HDP ile diyalog içinde yürütmeleri gerekirdi. Sorumluluk bizde değil onlarda. HDP ile diyalog kurmaktan çekinen bir anlayışla birlikte yürümek kolay değil. Bu nedenle bu tavır sürdüğü surece HDP kendi adayını çıkaracaktır, bu kaçınılmaz bir şeydir.
BU İKTİDARI BİRİNCİ ÇEŞİTTE GÖNDERMEYİ İSTERDİK FAKAT TERCİH ALTILI MASA’NIN: Biz de isterdik ki bu iktidarı, bu cumhurbaşkanını birinci cinste gönderelim. Fakat maalesef Altılı Masa’nın ikircikli tutumları, uzlaşmaz tavrı, HDP’ye uzak durmaları bizim gerçekleştirmek istediğimiz demokrasi bloku konusunda bir eksiklik ortaya çıkardı. Bu eksikliğin nedeni de Altılı Masa ve muhalefet partileridir. Gönül isterdi ki başından beri HDP ile bir diyalogla bu masanın etrafında ortak bir aday kararı çıksın. Lakin tercih onların. HDP de bu durumda kendi adayını çıkaracak.
SADECE ADAYIN TEMASA GEÇMESİ KÂFİ OLMAZ: Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı belirlendikten sonra, yalnızca bu adayın temasa geçmesi kâfi olmaz. Kıymetli olan masanın tutumu. Binlerce Kürt siyasetçi cezaevinde. Bu haksız tutukluluklar karşısında nasıl bir hal ortaya koyacaklar? Anadilinde eğitimle ilgili kelamları ne? Hak ve özgürlükler konusunda bir açıklama, gelecekle ilgili bir proje yok. Kürt sorunu ile ilgili kelamlarını söylemeleri lazım.
HALKA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR: Demokratik bir gelecek ve toplumun ortak bedellerde buluşması için çaba ediyoruz. Altılı Masa’nın da bu şuurla hareket etmesi dışında bir beklentimiz yok. İstediğimiz demokrasidir, adalettir, özgür bir gelecektir. Bunları taahhüt ederlerse bizim açımızdan sorun yok. Lakin bunları yerine getirmedikleri takdirde bizim de çabamızı sürdürmek üzere bir sorumluluğumuz var. Halka karşı sorumluluğumuz var ve bunu yerine getireceğiz. Sorumlu Altılı Masa’dır. Altılı Masa vazifesini yerine getirmediği takdirde bizim açımızdan yapacak bir şey yok.
BABACAN’IN KÜRT SORUNU İLE İLGİLİ KELAMLARINI MANİFESTOYA ÇEVİRSİNLER, SORUN KALMAZ: DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın açıkladığı ‘DEVA Partisi Temel Haklar Aksiyon Planı’ndaki Kürt sorunu ile ilgili unsurlar Altılı Masa için yol gösterici olabilir. Sayın Babacan’ın açıklamasında anadilinde eğitimden tutun eşit yurttaşlığa kadar birçok başlık vardı. Ben onu küçük bir manifesto olarak kabul ediyorum. Altılı Masa DEVA Partisi Genel Lideri’nin bu kelamlarını bir manifestoya çevirsin bizim açımızdan sorun kalmaz.
Babacan merkez sağda bir siyasetçi olarak Kürt sorunu ile ilgili net bir proje ortaya koydu. Altılı Masa bu mevzuya dair hiçbir açıklama yapmadı. Babacan’ın söylediklerinin altına imza atsalar, Altılı Masa’nın manifestosu yahut ortak kararı olarak ortaya koysalar bile bizim açımızdan kâfi olurdu. Maalesef ne Kılıçdaroğlu’ndan ne Akşener’den hiçbir açıklama gelmedi. DEVA Partisi Genel Başkanı’nın bu açıklamasını destekleyecek yahut olur verecek bir hal görmedik.
SEÇMENİMİZDE ALTILI MASAYA DÖNÜK KIRILMA VAR: Kürt seçmende Altılı Masa’ya dönük bir kırılma var. Altılı Masa’nın HDP’den uzak durmasının insanlarımız üzerinde tesiri var. Bunu kabullenmiyorlar. HDP seçmeni ‘Biz her türlü fedakarlığı yapıyoruz ancak bu fedakarlığa karşı en ufak bir adım atılmıyor’ eleştirisini yapıyor.
BENCE KILIÇDAROĞLU UYGUN BİR ADAY: Altılı Masa’nın aday kararına ait bir kelam söyleyemem. Bizim seçmenimizin tercihi tekrar Kılıçdaroğlu’ndan yana olur. Kılıçdaroğlu deneyimli bir siyasetçi ve her gün kürsüde halka vaatlerde bulunuyor. Öbür bir aday ortaya çıkarsa bu vaatler de havada kalır. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday. Konuşulan isimler içinde de en tecrübelisi. Ancak bizim de taleplerimiz var. Demokrasi ismine, hak ve özgürlükler ismine masanın neleri yapacağını, projelerini açıklaması lazım.
ERDOĞAN KÜRTLERE DÖNÜK ATILIM YAPMAZ, YAPSA DA SONUÇ ALAMAZ: Seçime giden süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt seçmenin oyunu kazanmak için bir atılım yapmasını beklemiyorum. Yapsa bile sonuç alamaz. Bizim seçmenimiz politik ve şuurlu bir seçmen. Tekçi zihniyetin Kürtlere nasıl davrandığını çok uygun biliyor. Bu bahiste bir tereddüt olmaz. Seçim periyoduna girdiğinde tercih Erdoğan’dan yana olmayacaktır.
SAKIK: KAPATMANIN TAHLİL OLMAYACAĞINI ONLAR DA BİLİYOR
HDP Müşavere Konseyi Üyesi Sırrı Sakık da devam eden kapatma davası ile ilgili “Geçmişten bugüne denenen yol ve yolları deniyorlar. Kapatmanın deva olmayacağını Anayasa Mahkemesi de bu davayı açtıranlar da biliyor. HEP’ten bugüne kadar gelen bütün partilerde misyon aldık. Yüzde 3’lerden 17’lere geldik. Bunların elinde bir proje, bir tahlil olmadığı için kapatarak, hazine yardımını bloke ederek var olmaya çalışıyorlar” dedi.
BİNLERCE İNSAN ‘CEKETİMİZİ SATAR DAYANAK SUNARIZ’ DİYOR
HDP’nin hazine yardımı bulunan hesaplarının bloke edilmesine ait de “O karar alındığında ben bölgedeydim. Binlerce insan ‘Ceketimizi satar dayanak sunarız’ diyor” tabirlerini kullanan Sakık’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:
BU EFOR BEYHUDE: İş etraflarından, yurt dışından çok ağır telefonlar alıyoruz. Biz 25 -26 yıl hazineden tek lira almadan bu onurlu halkın gayretini sürdürdük. Artık bunlar zannediyor ki para olmayınca, tehdit ederek sonuç alacaklar. Bu efor beyhude.
BİR HAFTA İÇİNDE TÜRKİYE GENELİNDE ÖRGÜTLENECEK BİR SİYASAL YAPIYIZ: Partinin kapanması halinde A, B ve C planlarımız var. Çaresiz değiliz. Çok örgütlü bir yapıdan geliyoruz. 9 parti kapatılmış, artık 10. parti kapatma riski ile karşı karşıya. Biz bir hafta içinde Türkiye genelinde örgütlenecek bir siyasal yapıyız. Türkiye’nin en dinamik seçmenine sahibiz. Deva olmadığını bildikleri halde bunu sürdürmeye çalışıyorlar. Bizden öç almaya, intikam almaya çalışıyorlar. Biz 31 Mart’ta iktidara bir karşılık verdik, bundan da ders almadılar.
HER VAKİT MÜZAKEREYE AÇIĞIZ: HDP’nin kendi adayını çıkarma kararı gecikmiş bir karar. Ekim ayındaki müracaat heyeti toplantısında bu öneriyi ben lisana getirdim. Adayımızın bayan olması gerektiğini de söylemiştim. Ortadoğu’da bayan uğraşının hayat bulduğu bir alanda Türkiye’de de bu süreci bir bayanın yürütmesi gerektiğini düşünüyorum. Yakın bir tarihte HDP adayını belirler. Ondan sonrası ikinci cins mu olur? Biz her vakit her yerde müzakereye açığız.
DEVA PARTİSİ’NİN AKSİYON PLANININ ETRAFINDA TOPLANALIM: DEVA Partisi’nin açıkladığı Temel Haklar Hareket Planı’da çok değerli tespitler var. Bu hareket planına sadık olsunlar. Daima bir arada o evrakın etrafında toplanalım. O evrakta temel meselelerin tahlili ile ilgili çok değerli tespitler var. Şayet demokrat olacaklarsa, özgürlükleri hayata geçireceklerse amasız lakinsiz herkesin demokrasi saflarında olması lazım.
ALTILI MASA 31 MART’TAN DERS ÇIKARMALI: Milliyetçi oylara oynayarak olmaz. 31 Mart’ta hepimiz el ele verip süreci değiştirdik. O gün YETERLİ Parti de vardı, o gün Saadet de vardı. Hiçbir sorun da yoktu. Buradan ders çıkarmalılar. Halkta, seçmen tabanında hiçbir sorun yok. Siyaset dünyasının küçücük hesapları var. Kürt sorunu üzere devasa bir meseleden bahsediyor ve yeni bir yüzyıla başlıyorsak herkes eteğindeki taşları dökmeli, demokratik bir cumhuriyeti birlikte inşa etmeliyiz.