Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki misyonundan “usulsüz” alındığı mahkeme kararı ile iki sefer tespit edilerek vazifesine iade edilen öğretim vazifelisi Dr. Barış Işık’ın bu yıl da ataması ataması yapılmayarak işten atıldı. Işık, hakkında üniversite tarafından türetilen “Masonik-FETÖ’cü-Marksist Cephe” isimli yapıya üye olduğu savıyla soruşturma başlatılmıştı.
Mahkeme adaba uygun bulmadı
GazeteduvaR’dan Hacı Bişkin’in haberine nazaran, Işık’ın 2019 Eylül ayında, ‘terör örgütleriyle aksiyon birliği içerisinde olduğu’ ve ‘yüz kızartıcı faaliyetlerde bulunduğu’ gerekçesiyle ataması yenilenmedi. Işık daha sonra hakkında bir soruşturma başlatıldığını öğrendi. İdari soruşturmada ‘Masonik-FETÖ’cü-Marksist cephe’ isminde bir örgüt olduğu ve birçok akademisyenin bu örgüte üye olduğu argüman edildi. Üniversite idaresine nazaran Işık da bu örgüte üye olan akademisyenlerden biriydi. Bu gelişmelerin üzerine Işık, mahkemeye başvurdu. Eskişehir 1’nci Yönetim Mahkemesi fakülte idare şurasının görüşünün alınmadığı, yordama ters süreç yapıldığı gerekçesiyle bir yıl sonra bu süreci iptal etti.
TIKLAYIN – Savcılık kovuşturmaya yer yok kararı vermişti; Anadolu Üniversitesi örgüt türetti: “Masonik-FETÖ’cü-Marksist Cephe”
İkinci iade kararı
Üniversite ise 2020 yılının Aralık ayında bu sefer fakülte idare konseyinden karar alarak ikinci defa atamayı yenilemedi. Böylelikle Işık ikinci sefer üniversiteden atılmış oldu. Işık üniversiteden ikinci sefer atılmasına karşı yönetim mahkemesinde iptal davası açtı. Eskişehir 2’nci Yönetim Mahkemesi, Işık için, ‘Görevinde başarısız olduğu, akademik olarak yetersiz ve disiplinsiz’ savlarının somut ve objektif olmadığına vurgu yaparak ikinci sefer iade kararı verdi. Mahkeme kararından sonra Işık vazifesine iade edildi. Lakin Işık bu kere mobbing’e maruz kaldı. 30 Eylül 2022’de ‘kürsüde muhtaçlık olmadığı’ gerekçesiyle Işık’ın ataması 10 ay sonra üçüncü kere yenilenmedi.
“Üniversite birebir münasebetlerde işime son veriyor”
Işık, üçüncü sefer işten atılmasının hukuka ters olduğunu söyleyerek, “Göreve iade edilince güya ben onları üniversiten atmışım üzere davrandılar. Hukuk Fakültesi’nde misyon yapan bir akademisyen olarak yapılan bu hukuksuzluğu anlayamıyorum. Mahkeme lehime karar vermiş üniversite ise birebir münasebetlerde işime son veriyor. Bu durum çok üzücü ve çok trajikomik bir hal aldı. Şaşkınlık içindeyim” sözlerini kullandı.