CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ABD ziyaretini eleştirdiği, “Herkes biliyor ki ABD, Cumhurbaşkanı adaylığı için icazet almaya, müstakbel adayın ismini öğrenmeye gittin” kelamlarına reaksiyon gösterdi. Altay, “Şunu anlamıyorum, ‘adaylık, işaret ve icazet almaya gittin’ demiş Bahçeli. Bay Kemal adaylık icazetini ya altılı masadan alır ya milletten alır. Amerika’ya bizim gereksinimimiz yok” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme dair değendirmelerde bulundu.
Altay, 134 CHP milletvekilinin, “Asgari fiyatın altında emekli maaşı alan kaç kişi var?” sorusunun yanıtını bir türlü bulamadığını söz ederek, bu “basit” soruya Cumhurbaşkanı’nın, Hazine ve Maliye Bakanı’nın ve TÜİK’in karşılık verebileceğini söyledi.
“Merkez Bankasının eksi rezervi 37 milyar dolardan 59 milyar dolara çıktı”
Merkez Bankası ödemeler istikrarının açıklandığını; buna nazaran cari açığın geçen yılın birinci 9 ayında 12,8 milyar dolarken artık 39,8 milyar dolar olduğunu söyleyen Altay, şöyle konuştu:
“‘Cari süreçler fazlası vereceğiz ve bu yolla evvel dövizi, sonra enflasyonu düşüreceğiz’ demelerinin üstünden de tam bir yıl geçti. Bunu dediklerinde Merkez Bankasının rezervi 37 milyar dolar eksiydi. Artık ortadan bir yıl geçti. Merkez Bankasının eksi rezervi 37 milyar dolardan 59 milyar dolara çıktı. Erdoğan, Maliye Bakanı, Sanayi Bakanı, Ticaret Bakanı, hanginizse, hodri meydan. Çıkın deyin ki ‘Merkez Bankasının döviz rezervi eksi 59 milyar değil.’ Diyemezsiniz. Lakin siz geçen sene eylülde ‘cari süreçler fazlasını vereceğiz’ diye millete taahhütte bulundunuz. Vermek şöyle dursun, o vakit 12,8 milyar dolarmış, artık 39,8 milyar dolar. Allah’tan korkun. Nasıl bir Türkiye iktisat modeli siyaseti. Artık Sayın Nebati de bunu Amerika’da G20 ülkelerinin maliye bakanlarına anlatacak, ‘Türkiye ekonomik modeli’ diye. Herhalde bu resmi finansal ekonomik bir toplantıdan fazla güldürü stand up show olacaktır.”
Altay, devletin tüm kurumlarının perişan edildiğini; bunlar ortaya çıkmasın diye de Sayıştay raporlarına bloke konulduğunu söz etti.
“Bay Kemal adaylık icazetini ya altılı masadan alır ya milletten alır; Amerika’ya bizim gereksinimimiz yok”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın 2002’den evvel de sonra da fırsat bulduğu vakit ABD’ye gittiğini lisana getiren Altay, şunları kaydetti:
“Gitsin. Bir şey demem. Amerika ile münasebetlerini en âlâ seviyede tutmak ister. Tutsun. Ona da bir şey demem. Şunu anlamıyorum, ‘adaylık, işaret ve icazet almaya gittin’ demiş Bahçeli. Bay Kemal adaylık icazetini ya altılı masadan alır ya milletten alır. Amerika’ya bizim gereksinimimiz yok. Lakin adaylık, siyasete girme noktasında Amerika’ya kimlerin gittiğini en uygun de sen biliyorsun. Bir ortalar, evvelden bu bahislerde çok esip gürlüyordu. ‘ABD gezisi densizlik’ demiş. Sana ne kardeşim? Bay Kemal nereye gideceğini sana mı soracak. Ancak ben sana birkaç densizlik örneği vereyim Sayın Bahçeli. Mal varlığıyla tehdit edilen bir Cumhurbaşkanı’na, bir siyasi parti genel liderine art çıkmak densizliktir. Süleyman Şah Türbesi’ni ve o ulu al bayrağımızın direğini zıt yüz edip baş aşağı çevirip vatan topraklarından kaçıranlara dayanak vermek densizliktir. Terör örgütü kelamda başkanı Abdullah Öcalan’ın mektubundan medet ummak ve Kürt halkına ‘HDP’yi dinlemeyin. Abdullah Öcalan’ı dinleyin’ demek densizliğin dik alasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına hakaret dolu mektup yazıldığında ve o cumhurbaşkanı ‘o mektubu katlayıp cebine koyup mektubu yazana götürüp takdim ettim’ dediğinde, buna ses çıkarmamak Cumhurbaşkanı üzerinden milletimize, devletimize yapılmış hakarete sus pus kalmak, milliyetçilik hamasetini çok yapan bir başkan için densizliktir.”
“Erdoğan kabul etse de etmese de cemevleri ibadethanedir”
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli‘nin, “Cemevlerini ibadethane olarak kabul ediyoruz. Bugün de cemevleri ibadethane olmalıdır” biçiminde bir kıymetlendirme yaptığını belirten Altay, kelamlarına şöyle devam etti:
“Ne hoş. Biz de söylüyoruz. Cemevleri ibadethanedir. Erdoğan kabul etse de etmese de. Karar ver Sayın Bahçeli. Cemevleri ibadethane midir değil midir? Sen nasıl karar verirsen ver. Bunun da bir kıymeti yok. Cemevleri ibadethane statüsüne er geç kavuşacaktır. Artık kavuşmazsa en geç 8 ay sonra kavuşacaktır. Dedelerin para istediği, cemevi liderlerinin elektrik, su faturasını devlet ödesin dediği falan yok. Bir tek şey istiyorlar. Eşit yurttaşlık ve cemevlerinin ibadethane sayılması.”
“Ne yaparlarsa yapsınlar belediyelerimiz, beşere hürmet belediyeciliğinin tüm örneklerini şıkır şıkır yaşayacak”
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin su parasında önemli bir indirim yaptığını belirten Altay, Ankara için 1 metreküp suyun maliyetinin 24 lira 12 kuruş olduğunu, ASKİ’nin 1 metreküp suyu 12 lira 47 kuruşa sattığını, yüzde 50 sübvansiyon yapıldığını; AK Parti’nin ise Ankara’ya suyu 6 liradan sattırılmasını istediğini kaydetti.
ASKİ’nin elektrik faturasını bile ödemekte zorlanacağını, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘a, “Millete toplumsal yardım verme, yol-köprü yapma, metroya başlama, kırsal desteklemelerini kes” dendiğini aktaran Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu‘na olduğu üzere engellemeler yapılmaya çalışıldığını söyledi.
Altay, Ankara Büyükşehir Belediyesinin mali çıkmaza sokulmaya çalışıldığını tabir ederek, “Ne yaparlarsa yapsınlar belediyelerimiz, bütün baskılara karşın İstanbul’u, Ankara’sı, İzmir’i ve tamamı toplumsal demokrat belediyeciliğin, toplumsal belediyeciliğin, iştirakçi, halkçı belediyeciliğin, kente ihtimam, beşere hürmet belediyeciliğinin tüm örneklerini şıkır şıkır yaşayacak ve yaşatacaklar Erdoğan” diye konuştu.
“Bir yıl içinde 3 parti değiştirmiş bir arkadaşımız”
İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi‘nin AK Parti’ye katılmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Altay, RTÜK üyeliğinin siyasi partilere dağılım hesabı olduğunu söyledi.
RTÜK’teki bir üyelik kontenjanı Uygun Parti’ye düşerken, AKP’nin, yaptığı transferle RTÜK’te bir koltuk kazanmış üzere gözüktüğünü tabir eden Altay, “RTÜK’te bir koltuk kazanmak için Erdoğan bu türlü siyasi etik dışı bir iş yaptı. Sayın Çelebi için söyleyeceğim şudur; büsbütün duygusaldır. Bir yıl içinde 3 parti değiştirmiş bir arkadaşımızdan bahsediyoruz. Herhalde çok duygusal ilgiler nedeniyledir diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu. (AA)