TBMM Genel Heyeti’nde, Kızılay’ın sarsıntı felaketinin yaşandığı bölgede çadır satması tartışmaları devam etti. AKP ve muhalefet partileri ortasında sık sık tartışma yaşandı.
Muhalefetin Kızılay tenkitlerine karşılık veren AKP Küme Başkanvekili Bülent Turan, “Kızılay, bir devlet kurumu değil, Kızılay, kendi hükmî kişiliği olan bir dernek” dedi.
Turan, şunları söyledi:
“Kızılay, bizim; tartışalım, eleştirelim lakin 154 yıldan beri bizim kurumumuz, en güç vakitte bu milletin yanında yer almış, özel kurumumuz. En güç vakitte milletin yanında yer almış özel bir kurumumuz, 1913’te kamu faydası kararı verilmiş. Şu an eleştirdiğiniz çadır şirketi, 1954 yılında kurulmuş bugünün bahisleri değil. Satsa neden satıyor, satmasa neden satmıyor denecek. Derdiniz öbür, sizin kastınız, işiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Lakin net olarak söylüyorum, keşke afet sırasında bu türlü bir ağır ve acılı günde hiçbir satış yapmasaydı yapılmasaydı. Daha nasıl söyleyebilirim. Satarsan ne olur, işte bugün olduğu üzere, 4 milyon şahsa 3 öğün yemek veriyorsun bu konuşulmaz, satarsan ne olur 400 bin bireye çadır vermişsin bu konuşulmaz, bu türlü Meclis’i ve kamuoyunu yoran gündeme vesile olursunuz.”
“NE DEMEM LAZIM, NİÇİN DİNLEMİYORSUNUZ?”
Turan, muhalefetin, “Kızılay çadırı satmadan sarsıntı bölgesine götürseydi” tenkitlerine, “Diyorum ki: Satmasaydı. Ne demem lazım? Niçin dinlemiyorsunuz? O denli bir önyargınız var ki ne dediğimin de değeri yok sizin için. Bir daha mı söyleyeyim?” dedi.
Turan, muhalefet partilerinin Kızılay’a yönelik tenkitleri devam edince, Kızılay’ı savunmadığını vurgulayarak, “Savunmuyorum, ayıp sizin yaptığınız ya, daha ne diyeyim; ben iktidar partisi vekiliyim ya. Fakat ne diyorum duymuyor musunuz ya?” kelamlarıyla karşılık verdi.