CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel tarafından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘troll ordusu’nun başındaki isim olarak tanıtılan ve bakanlık müşaviri olduğu tez edilen Emin Şen sahibi yahut ortağı olduğu şirketler aracılığıyla Süleyman Soylu’nun bakan olduğu periyotta Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlıklarından milyonlarca liralık ihaleler almakla suçlanıyor.
Emin Şen kamudan kazandığı parayla 8 bin kişilik troll ordusu yönetmekle de itham ediliyor.
Emin Şen 24 Haziran 2013’te AK Parti’nin toplumsal medyada geride kaldığına dair Türkiye gazetesinden Fatih Vural’a röportaj vermişti. Emin Şen söyleşide AK Parti’nin toplumsal medyayı ihmal ettiğini, Süleyman Soylu AK Parti’ye katıldıktan sonra atılım yapıldığını anlatmıştı.
Röportajda “Aralarında AK Parti’nin de bulunduğu birçok kurum ve şirkete toplumsal medya danışmanlığı yapan kişi olarak tanıtılan Emin Şen’in sözleri şöyle:
AK PARTİ ÖTELEDİ: 2011 yılında, o devir AK Parti Bayan Kolları’nın başında olan Fatma Şahin, dört genel lider yardımcısının da dahil olduğu bir toplumsal medya toplantısı düzenledi. Orada ettiği şu lafı unutmuyorum: ‘Twitter’ı ve Facebook’u, daha fazla beşere ulaşabilmek için daha faal kullanmalıyız. Yoksa yakında burada başımıza bir bela gelebilir.’ Fakat başka partiler üzere, AK Parti de toplumsal medyayı, ‘Tamam, bakarız’ diye öteledi.
SOYLU GELDİKTEN SONRA: Süleyman Soylu katıldıktan sonra, 2011’deki üzere toplumsal medya motivasyonu geri geldi, partiye. ‘Ne yapıp edip, organize olmamız gerekiyor’ denildi ve takım kuruldu. Gençlik Kolları ve AR-GE dayanak verdi. Tam bir yapılanmaya gidiliyordu ki Seyahat Parkı olayları patladı.
‘MORAL MOTİVASYON AK PARTİ’YE GEÇTİ’
Gezi Parkı olaylarının başında; ‘hükümete karşı olan, hatta Tayyip Erdoğan’ın devrilmesini isteyenlerin’ toplumsal medyadaki yükü karşısında, AK Parti’nin Süleyman Soylu ve Gençlik Kolları’ndan iki-üç bireyle çaba verdiğini belirten Emin Şen, “Karşılarında, ikisi küresel, altı ajans vardı. Sanatkarlar, tiyatrocular da ağırlıktaydı. Büyük bir gücün karşısında, iki-üç kişi bulunuyordu. Güç bir mühlet sonra ‘#occupylondon’ hashtag’iyle dengelendi. Sonra da moral-motivasyon, AK Parti lehine geçti. Yapılan palavra haberler deşifre edilerek, İngiltere eşlemesiyle geyik yapılmaya başlandı” dedi.
Emin Şen, söyleşide Seyahat Parkı olayları sırasında AK Parti’nin profesyonel olarak çalıştığı ajansların da hükümetin aleyhine çalıştığını anlatıp “Olacak iş değildi. Bunların hepsinin manzaraları alındı. Hepsi Bakanlar Heyeti’nde teşhir edildi. Herkes her şeyi biliyor. THY, şu an anda üç ajansla mukavelesini feshetti” tabirini kullandı.
‘DEVLET BU ÇOCUKLARIN LİSANINI ANLAMAK ZORUNDA’
Emin Şen, Z nesline ait de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu çocuklara ‘yalnız; fakat toplumsal çocuklar’ diyorduk. ‘Fiziksel ortama odaklanma sıkıntıları var’ diye düşünüyorduk. Sokağa çıkacaklarını kestiremedik; lakin çıktılar. Onlar dışarıya çıkınca, bir kaos ortamı havası verildi. Ben bir daha bu türlü bir olayın olabileceği ihtimali vermiyorum; fakat artık siyaset değişti. O klasik, klişe telaffuzları, toplumsal medyaya taşıma periyodu kapanmıştır. 90’lar jenerasyonu çok etkin geliyor ve acayip biçimde şeffaflar. Bir de şöyle bir problem var. Evvelki jenerasyonla ortalarında yumuşak bir geçiş yok. Bir anda farklı bir kültür, farklı bir müzik, farklı bir cümbüş anlayışı bir anda yerleşti. Devlet, bu çocukların lisanını anlamak zorunda. Zira algı idaresini, toplumsal medyaya kaptırıyorlar. En önde halk gidiyor. Peşinden özel kesim geliyor. Klâsik medya ve politikler de gerisinden geliyor. Klasik medya, toplumsal medyanın gerisinden daha erken gelseydi, politikler de daha erken gelecekti toplumsal medyaya. Politikler algı idaresi açısından hâlâ klasik medyayı öncelikli gördükleri için oraya odaklanıyorlar; lakin bu olaylarda gördük ki, klasik medya da toplumsal medyanın peşinden koşuyor. Artık gündem burada belirleniyor.” (HABER MERKEZİ)