Son yıllarda en çok başvurulan diyet programlarının başında gelen aralıklı oruç bir günü ikiye bölerek oruç ve yemek vakti formunda uygulanıyor. Bu programı kilo vermek ve sıhhatini korumak isteyen şahıslarca tercih ediliyor. Klasik diyet listelerinde verilen yiyecekler yerine, yemeğin yenileceği vaktin dışına çıkmamak bu sistemin temelini oluşturuyor. Aralıklı oruç diyetinin son derece yararlı olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıklar Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, “Diyabet, kalp-damar, obezite, kanser üzere önemli hastalıkların en değerli sebebi olan insülin direnci 12 saatlik açlıkla düşüşe geçiyor. Oruç tutanlarda bu direnç kırılıyor ve beden yenilenip ömür uzuyor” dedi.
DİRENÇ KIRILIR ÖMÜR UZAR
İnsülin direncinin pankreasın ürettiği insülinin etkisiz kalması sonucu daha fazla insüline gereksinim duyulmasıyla ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Erk, “Bu şahısların kanında insülin seviyesi ve kan şekeri seviyesi yüksektir. Sıvı şekerli içecekler, rafine karbonhidratlar, tatlandırıcılar, bitkisel sıvı yağlar insülin direncinin en önemli nedenleri olurken, bu rahatsızlık diyabet, kalp-damar, obezite, kanser üzere hastalıkların en değerli sebebi. Vakit zaman aç kalmak ve kalori denetimi yapmak ise insülin direncini azaltarak ömrü uzatıyor” diye konuştu.
VÜCUT YENİLENİYOR
Prof. Erk, “Her gün akşam 8’den sonra yemek yemeyerek uygulanan bu diyet modeli, 12-24 saatlik açlık müddetiyle bedeni yeniliyor. Çalışmalara mevzu olan bu modelle, oruç tutma esnasında da birebir tesirlerin ortaya çıkıyor” biçiminde konuştu.
BAĞIRSAK FLORASINI ETKİLİYOR
Fazla kalori alımı, alkol, sigara, antibiyotik, rafine besinler ve kanser ilaçlarının bağırsak florasını bozduğuna işaret eden Prof. Erk, “Bağırsaklar bilindiği üzere ikinci beyin olarak nitelendirilir ve bağışıklık sisteminin en ağır yerleştiği bölgedir. Oruç tutma ve uzun müddet aç kalma üzere sistemler bağırsak sıhhatini direkt tesirler.” diye anlattı.
ORUÇLUYKEN SPORUN TESİRİ ARTIYOR
Vücudun şeker depolarını tükettikten sonra açlığın 8-12 saatinde yağ yakma moduna geçtiğini anlatan Prof. Erk kelamlarını şöyle sürdürdü: “8-12 saatlik bir açlık periyodundan sonra beden şeker yakma yerine yağ yakma moduna geçiyor. Bedende var olan yağ dokusu güç olarak kullanılmaya başlıyor. Açken ve oruçlu iken antrenman yapmak kilo kaybı açısından daha yararlı. Kendini zinde ve hazır hisseden bireylerin oruç esnasında bir müddet tempolu yürüyüş yapmaları ve iftar sonrası bunu tekrar etmeleri sıhhat açısından beklenen olumlu tesirlere katkıda bulunabiliyor”.
Bu sistem bedene şifa
Aralıklı oruç diyetinin pek çok yararı var. Kilo denetiminin yanı sıra kronik hastalıkları iyileştirebilen bu sistem, metabolik sıhhati destekliyor. Aşikâr müddetler aç kalmak bedeni dinlendirip toksinlerden arındırdığı üzere kansere karşı da koruyor. Öte yandan kalori kısıtlaması ile yaşlanmayı denetim eden genlerin devre dışı kaldığını hatırlatan Prof. Erk, “Bu sayede gençlik genleri uyarılıyor. Bir dizi tamir geni etkin hale geçiyor. Bedende ziyan görmüş hücreler ortadan kalkıyor. Oruçla birlikte beyin hücrelerinde nörotrofik faktörler denilen kimyasal unsurlar de artıyor. Beyin hücreleri yenileniyor. Parkinson üzere hastalıklara karşı kollayıcı tesir ortaya çıkıyor.