Atılım Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta, 2023 yılına girerken son devir gelişmeler ve temel makroekonomik riskler çerçevesinde ekonomik program ve kamu maliyesi değerlendirmesi yapıldı. İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Mithat Üner ve Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ’un açılış konuşmalarının akabinde yapılan panelde, bozulan beklentilerin yatırım kararlarını etkilediği, seçim harcamaları nedeniyle 2023 yılı büyümesinin beklenenin üzerinde gerçekleşeceği, tasarrufların yatırımları finanse etmekte yetersizliği, vergide istisna ve muafiyetlerin azaltılması gerekliliği, iddialardaki tutarsızlığın ekonomik programa itimadı azalttığı hususları ön plana çıktı.
Ekonomi gazetesinde yayınlanan habere nazaran, global resesyon beklentilerinin güçlenmeye başladığını belirten Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Maliye Kısım Lideri Doğan Cansızlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı enflasyon gayesinin gerçekçi olmadığını, 2023 yılında global resesyonun bile enflasyonu düşürmeyeceğinin tartışıldığını bildirdi. Faiz indiriminin başladığı periyottan bu yana enflasyonun yüzde 19’dan yüzde 85’e çıktığını lisana getiren Doğan Cansızlar, “Nadiren rastlanan ‘dördüz açık’ ortaya çıktı; cari açık, diş ticaret açığı, bütçe açığı, döviz açığı tıpkı anda verilmeye başlandı” dedi.
Atılım Üniversitesi Milletlerarası Ticaret ve Lojistik Kısım Lideri ve İktisat gazetesi muharriri Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, gerçek bölümün badirede olduğunu söylerken, seçici kredi siyasetleri sonucunda bankalardan kredi almanın neredeyse imkansızlaştığına değindi. Bankaların yüksek faizle mevduat toplayıp düşük faizle kredi verdiğini anlatan Saygılıoğlu, bütçenin yıl sonuna kadar yetmeyeceğini, seçim sonucu ne olursa olsun ek bütçe çıkacağını kaydetti. İstisna ve muafi yetin azaltılması gerektiğini kaydeden Saygılıoğlu, “Vergi mevzuatında en sık değişiklik yapılan devrini yaşıyoruz; vergi erozyonu ile karşı karşıyayız” dedi.
‘Negatif büyüme eğilimi dördüncü çeyrekte de sürecek’
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi ve İktisat gazetesi müellifi Fatih Özatay da iktisadın temel sıkıntılarının birinin yüksek enflasyon olduğunu belirtirken, negatif büyüme eğiliminin dördüncü çeyrekte de süreceğini bildirdi. Tasarrufların yatırımları bile finanse etmeye yetmediğini lisana getiren Özatay, yüksek teknolojili eserlerin ihracat içinde yüzde 3 olan hissesinin çok düşük olduğunu belirtti. Kur muhafazalı mevduatın (KKM) kademeli olarak kaldırılarak, şartlı gelir garantilerinin gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Özatay, adil bir hukuk sistemi, ihale yasasının güzelleştirilmesi, kayıt dışı ile faal çaba ile kamu kaynağının artacağını, verimliliğin de yükseleceğini anlattı.
Atılım Üniversitesi Maliye Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz da, Türkiye’de makro mali göstergelerde iddialarla gerçekleşmeler ortasındaki farkın artmaya başladığını, varsayım kusurlarındaki yükselişin ise ekonomik programlara olan itimadı azalttığı tespitini paylaştı. Enflasyon maksadında bu yılki sapmanın yüzde 600’ü bulacağını lisana getiren Yılmaz, kamu maliyesinde görünümün bozulmaya devam ettiğini kaydetti.
Atılım Üniversitesi Milletlerarası Ticaret ve Lojistik Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Saygılı, bilhassa güç ve aramalı enflasyonunun AB ülkelerine nazaran radikal halde yükseldiğini söyledi. Bu kalemlerde döviz geçişkenliğinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Saygılı, enflasyonda geleceğe yönelik beklentilerin çok bozulduğunu, bunun yatırım kararlarını da etkilediğini aktardı.