İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Haliç Su Sporları Merkezi’ni, Bağlantı Koordinatörlüğü ve Spor İstanbul iş birliğiyle düzenlenen Milletlerarası Kürek Yarışları’yla açtı. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Beyoğlu Belediye Lideri Haydar Ali Yıldız ile gerçekleştirdiği açılışın akabinde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve bu sorulara İmamoğlu’nun verdiği cevaplar şöyle oldu:
“ESAS OLAN SİSTEMDİR”
– CHP Genel Lideri Sayın Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında değerli açıklamalar yaptı. Ancak öne çıkan açıklaması sizin de bu değişimde kararlı olmanız ve hatta değişime öncülük etme konusunda da kararlı olmanız açıklamasının akabinde, “İstanbul’u öbür bir partiye mi verelim” cümlesi ön planda. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı?
“Önce şunu söyleyeyim. Burada dayanılmaz bir tesise geldiniz. Burada farklı basın kuruluşlarını görüyorum. Haliç sularında, kürek sporuyla ilgili fevkalâde bir merkez açtık. Elbette ki siyasete ilginizi anlıyorum. Siyasete dönük cümlelerimizi, tabiri caizse söz kelime, hatta harf harf inceleyeceğinizi de biliyorum. Fakat lütfen bu tesisi bu akşam göstermeyi ihmal etmeyin. Burası dünya standartlarında. Tahminen de kürek sporunun en yeterli manzara vereceği bir alanda, Haliç’te, çok hoş bir tesis yaptık. Çok taraflı bir tesis. Bu röportajdan sonra kalıp, birkaç hoş şey de içmenizi öneririm. Lütfen burayı gösterin. İstanbul’a çok hoş hizmetlerimiz var. Hizmet sunmaya devam ediyoruz. Zati temel olan nedir biliyor musunuz? Temel olan; sistem kıymetlidir. Şahıslara bağlı değil, kurduğunuz sistem, kurduğunuz anlayış, ortaya koyduğunuz görüşle muvaffakiyet elde edebilirsiniz. Bu da aslında şu an İstanbul’da yaptığımız ve kalıcı temellere oturmasını dilek ettiğimiz şey. Halkı önceleyen, herkesin almak istediği hizmeti bulabildiği bir süreci, kendine ilişkin bir kurum olduğunu kavrayabilen ve devlet idaresi, kamu idaresi, bir kentin idaresi noktasında bir süreç tanım ediyoruz, bir sistem tarifliyoruz.”
“İSTANBUL HALKI, BİZİ YÜZDE 60’LARIN ÜZERİNDE DESTEKLİYOR”
“Ve bu sistem, milletimizin zihnine nakşediyor. Yani bunun kendileri için en gerçek yol, seyahat olduğunu görüyor ve hissediyor. Bizim İstanbul’da aldığımız takviye, tam da bu tarafta bir dayanak. Yoksa şahıslara bağlı ya da bir belediye liderine ya da bir başkana bağlı süreçler, onun ömrüyle ya da onun müddetiyle kısıtlı kalır. Biz, ülkemizde bir sistem vadediyoruz. Bu bir değişimdir. Yani bu değişim, kalıcı bir değişimdir. Bir İstanbul modeli, bir lokal idare modeli, bir 21. yüzyıl lokal idare anlayışı ya da ‘yeni kuşak belediyecilik anlayışı’ diye tariflediğimiz çok istikametli bir süreçten bahsediyoruz. Tam da İstanbul, bunun merkezidir, odağıdır. Türkiye’de buna emsal örnekleri vardır. Lakin burada sahiden el-vücut bulmuş hali ve insanları keyifli eden hali kelam mevzusudur. Ben tez ediyorum: İstanbul halkı, bu memnunlukla, bu özgür alanlarıyla birlikte, şu anda bizi yüzde 60’ların üzerinde destekliyor.”
“İDEALLERİYLE YAŞAYAN BİR İNSANIM”
“Siyasetin de bu manada bir modele, bir geleceğe gereksinimi vardır. Bunun inşa edilmesi koşuldur. Ben bu inşanın, bu demokrasi anlayışının ya da kapsayıcılığın, ‘Türkiye’de neleri eksik yaptık’ diye bakarak geleceğe daha umutla bakışın, muhalefetin mutlak irdelemesi ve öncelemesi gereken alan olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda ben, bu değişimi var etmenin, başta kendi partim olmak üzere, bütün muhalefetin inşası istikametinde bir durum olduğunu tabir ettim ve etmeye devam ediyorum. Ben, ülküleriyle yaşayan bir beşerim. İdeallerimin beden bulduğu siyasi partinin de bu tarafta adım atmasını ısrarla, asla vazgeçmeden istemeye devam edeceğim. Değişim kuraldır. Değişim; yöntemleriyle, sisteme toplumu katışıyla, birtakım yanlışlardan geri dönmekle mümkün olabilir. Onun yerine doğruları koyarak mümkün olabilir. Bunun parti içinde natürel ki tartışılması en doğrusu. Elbette çok geniş fikirlerim var. Gereken kısmını kamuoyuyla gerekli olan kısmını partimin yöneticileriyle, bireyleriyle paylaştım. Paylaşmaya da devam edeceğim. Bu değişim noktasındaki fikrimde net olarak kararlıyım. Menzile yürüme konusunda net olarak kararlıyım. Asla bireylere bağlı bir nizamın değil, kalıcı bir demokrasi sisteminin bu ülkede var olması için, bunun partimizde de var olması istikametinde kararlıyım.”
“İSTANBUL’DA NASIL HOŞ SONUÇ VERDİYSE, BU KIVILCIM TÜRKİYE’YE DE ÇOK DÜZGÜN GELECEK”
“İstanbul’da değişim nasıl çok hoş bir sonuç verdiyse, eminim ki siyasetteki bu manadaki değişim, hele hele muhalefette ve kendi partimden başlayan bu kıvılcımın Türkiye’ye de çok âlâ geleceğini şimdiden görüyorum. Bu heyecanla, bu gururla, bu ülkülerle yol yürümeye kararlı bir Ekrem İmamoğlu var. Eminim ki benim üzere düşünen, Ekrem İmamoğlu üzere düşünen milyonlarca insan İstanbul’da var. On milyonlarca insan Türkiye’mizde var. Yüz binlerce insan, üye partimde var. Bunu kovalayacağız ve sonuçta değişim muvaffakiyetini kesinlikle elde edeceğiz. Bu muvaffakiyet, bize lokal seçimlerde de ondan sonraki genel seçimlerde de iddiamızın çok üstünde, çok daha hoş, çok daha kararlı, çok daha dengeli, çok daha kalıcı muvaffakiyetler getirecektir.”
“ADAY OLDUĞUM TEK ŞEY: BÜYÜK DEĞİŞİM”
– Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Belediyeler, seçildikleri belediyelere hizmet etmek durumundalar. Onu oradan alalım, öbür bir işe verelim… Bu, siyasetin temeline aykırıdır’ açıklamasında bulundu. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
“Az evvel söylediğim dengeli duruşumun yanı sıra, bir diğer dengeli duruşum da ekranlar üzerinden ya da televizyonlar üzerinden, başta siyasi partimin Genel Lideri yahut öteki fertlerine ileti yollamayı yanlış buluyorum. Buralardan ileti yollamak değil, karşı karşıya konuşmanın daha gerçek ve daha dengeli olacağını düşünüyorum.”
– Siyaset, artık Türkiye’de spordan daha fazla efor gerektiriyor siyaset. Son olarak da ‘Aday mısınız’ diye soralım o vakit. Zira, ‘Herkes aday olabilir’ diye önünü açmıştı Genel Başkan…
“Benim aday olduğum tek şey var. Ülkemizde, motamot İstanbul’da olduğu üzere, büyük bir değişim. Teşekkür ederim.”