Çebi, garip bir toplantı olduğunu lisana getirerek, Tevfik Yamantürk’ün kendisinden yaşça büyük olduğu için kendisini biraz frenlemeye gereksinimi olduğunu söyledi. Konuşulan şeylerin çok ağır olduğunu vurgulayan Lider Çebi, “2’nci lider kendisinin yanına 2 sefer gitti. Bu süreç içinde kendisinin yanına giderken Engin Baltacı ‘Benim aile dostum, ben gidip konuşayım’ dedi, ben de ‘tamam’ dedim. Beşiktaşlıların Beşiktaş’ı maddi manevi korumaktan öbür vazifesi yok. Şahsi ve şahsî tutumlar koyarak, hengame ederek bir yere varamayız. ‘Bu sene birlik ve beraberlik yılı olsun’ dedim lakin maalesef şu ana kadar yürümedi. Şahsi bahislere girmek istemiyorum. Daima olarak 2’nci liderine beni arattıran divan liderimin, konseylerden sorumlu idare şurası üyesi olan 2’nci liderimle görüşmesinden neden rahatsız olduğunu anlamış değilim. Disiplin konusu çok tartışıldı. Lütfen buradan çıktıktan sonra tüzüğümüzü okuyun. Cezayı alan kişi şayet isterse kendisini genel konseye taşır, idare heyetinin vazifesi değil. Bu kadar arbedeye gerek yok” dedi.
‘Burayı ayakta tutmaya çalıştık’
Ahmet Parıltı Çebi, KPMG raporunun kendisinin seçimlerden evvel söz ettiği bir mevzu olduğunu kaydederek, “Serdal Adalı 7 seneyi inceleyeceğim dediğinde ben de 10 sene dedim. Ben de o misyonun içindeydim. Bu rapora zerre müdahale etmedim. Bu rapor çıktı. O günkü genel sekreter, genel sınırlarıyla istisnai durumları okudu. SPK avukatları ofisi ve içişleri bakanlığına teslim edildi. Bir de hukuk ofisine verildi. Ofis evrakları tamamlayarak davalarını açıyor. 11 dava açıldı, 6-7 dava daha açılması bekleniyor. Ben misyonumu yaptım. Hukuk ofisinden da ne geliyorsa gereken yapılıyor. Benim atmış olduğum imzalarla ilgili 1-2 evrak geldi. Gereken ne ise yapılacaktır, ben de gerekeni yapacağım.
3 sene evvel buraya geldiğimizde 6 aylık maaşlar ödenmemişti, UEFA için borçsuzluk yazıları yoktu. 675 milyon TL kefalet vererek burayı ayakta tutmaya çalıştık. ‘Burayı yönetecek adam yok’ demek yakışık almadı. 3 milyar borç olana kadar ağzınızı açmadınız. O gün Şenol Güneş giderken rastgele bir halde yorum yapmıyorsunuz, bugün yorum yapıyorsunuz. Şenol Güneş o devirde bir halde zorlanarak gönderildi. Artık hocamızla ilgili konuşmaya gerek yok. Muvaffakiyete muhtaçlığımız olan süreçte kendisinden faydalanacağımızı düşünüyorum. ‘Ahmet Parıltı Çebi Beşiktaş’ın çocuğu’ dediler diye itiraz etmişler. ‘Trabzon’un çocuğu’ dediklerinde itiraz etmiyorsun da buna mı itiraz ediyorsun. Ben geldiğimden bu yana 5 hoca değiştirmedim. Geldiğimizde 1 hoca vardı, sonrasında Sergen hocayla anlaştık. Yaşananların akabinde gitmek istedi. 3’üncü hoca dediğiniz Başkan hoca, bizim altyapı hocamız. Artık Şenol hoca 5’inci hocamız ve daha değiştirmedik. Bu sayıları bu formda tabir etmenin topluluğa yararı yok. ’45 milyon Euro borç var, faizi 27 milyon Euro’ diyorsunuz lakin bu türlü bir sayı görmedim ben. Genç arkadaşlarımız geldi denetleme şurasına, onlardan raporu alabilirsiniz” diye konuştu.
‘Kendi dönemimde yapılabilecek olan her şeyi yaptım’
540 milyon TL tazminat davası açıldığını ve bunu üst mahkemeye götürdüklerini tabir eden Çebi, “İlgili şahıslar ‘Siz bunu üst mahkemeye götürmediniz’ demesin diye bunu üst mahkemeye taşıdık. Yargının karar vermesini engelleyecek bir şey yapmadık. ‘Rapor aklanmak için bir vesiledir’ demedim, ‘Mahkemeler aklanmak için bir vesiledir’ dedim. Biz elimizden geleni yapıyoruz, topluluğun hakkını koruyoruz. Biz geldiğimizde 92 milyon Euro olan ekip bütçesini 45 milyon Euro’ya çektik. Burada 3 yıldan beri oburlarının imzaladığı kontratlarla kaldık. Artık bu yıldan sonra bizim imzaladığımız kontratlar olacak. Geldiğimizde 3 milyon borç vardı. Benim dönemimde yapılan zararın 300 milyon TL olduğunu göreceksiniz. Kendi dönemimde yapılabilecek olan her şeyi yaptım. Ancak faiz yükü belimizi büküyor. Bunu 3 milyarken söyleyecektiniz. Fakat bunu Yalçın Karadeniz ağabey söylediği için adamı misyondan aldılar. Kulübün amatör sporlara harcamalarındaki açığı 12 milyon Euro’ydu. Şu anda 1 milyon Euro. 11 milyon Euro tasarruf etmişiz. Sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. Altyapı dahil bütün amatör şubelerin masraflarını sırtladılar. Mali ve ekonomik durumu anlatabildim. 3 milyar TL borçtan kaynaklı büyük bir kasvetim var. Bu faizleri taşıyamaz haldeyiz. Ekonomik manada kulübü düzgün yönetim ediyoruz. En kıymetlisi pandemi periyodunda 4 kupa geldi buraya. Kolum kırıldı, 3 defa hastalığa yakalandım, herkes meskeninde oturduğunda ben uğraş ettim. Tenkide varım, benim için sorun değil. Fakat hakaret etmek, aşağılanmaya çalışmak farklı. Ben kimseyle iştirak yapmaya çalışmıyorum, komşu olmaya çalışmıyorum, bu abes sözleri de kınıyorum” biçiminde konuştu.
‘Gelip buraya oturursunuz’
Başkan Çebi, Spor Yasası gereği Beşiktaş tüzüğünün bir kere daha gözden geçirilmesi gerektiğini lisana getirerek, “Yaklaşık 300 milyon TL ziyan ettiğimizi tabir ettim. Boyd 180 milyon TL yük olmuştur. Ljajic’in 220 milyon TL, Lens’in 240 milyon TL, Douglas’ın da 80 milyon olmak üzere kullanılmayan oyunculardan yaklaşık 700 milyon TL ziyan var. Pandeminin verdiği ziyan da 115 milyon Euro. Benim yönetimimden kaynaklanmayan toplam 3 milyar borç var. Pandemi olmasaydı bu borç 2 milyar daha az olacaktı. Biraz insaf diyorum. Geldiğimizde borçları öderiz diyen divan liderine şunu söylemek istiyorum, ben Beşiktaş için varım, bunu bir biçimde ödeyecekseniz, bizim size hizmet etmek, boynumuzun borcudur. Gelip buraya oturursunuz, biz de size gereken dayanağı veririz” tabirlerini kullandı.
‘Hiç beğenilen olmayan bir şekildeki konuşma’
Camianın yüzde 90’ı tarafından desteklendiklerini lakin geride kalan yüzde 10’luk kısmın sesinin daha fazla çıktığını belirten Çebi, “Yüzde 90’lık arkadaşlarımız nerede, buradan bu düşüncemi iletmek istiyorum. Makus bir divan heyeti geçiriyorum. Müsaadenizle şu an için gitmek istiyorum. Hiç beğenilen olmayan bir usuldeki konuşmayla, bu ortamın bu hale gelmesi, Beşiktaş’a yakışmamıştır. Bu mevzuyu irdeleyerek Beşiktaş’ın dışarıda tartışılabilecek berbat durumda olmasını istemiyorum. Şahsi itiş kakışı bir tarafa bırakıyorsanız, asıl fedakarlığı yapmış olursunuz. Ben de onu yapıyorum. Beşiktaş, idare şurası olarak bize emanet. Bizden sonra öbürleri misyon alacak. Biz de onların yanında, ölçülü tenkitlerle, kimseyi aşağılamadan onlara takviye olmaya devam edeceğiz” dedi.