DUVAR – Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bugün gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. İstanbul’da düzenlenen toplantıda TKP’nin ‘kapalı kutu’ olarak görüldüğünü ve bu algıyı değiştirmek için böyle bir buluşma düzenlediklerini belirten Okuyan, politik gündeme, ittifak tartışmalarına ve seçim sürecine ilişkin açıklamalar yaptı.
Emek Partisi ve Sol Parti ile güç birliği görüşmelerinin HDP’den gelen ittifak çağrısı ile ilan aşamasına gelmişken durduğunu belirten Okuyan, solda bir ittifak ve ortak aday için girişimlerinin sürdüğünü ve yakında bir açıklama yapılacağını belirtti. Kemal Okuyan cumhurbaşkanlığı için mutlaka bir aday çıkaracaklarını belirtirken, seçim sürecinde Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında başa baş bir durum ortaya çıkması halinde sonuca muhalefet adına olumsuz etki edecek bir adım atmayacaklarını da belirtti.
Kemal Okuyan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN MUTLAKA ADAY ÇIKACAK: “Dar anlamıyla seçim politikamız uzun süredir belli. Solda ilkesel olarak anlaşabildiğimiz kesimlerle bir dostluk ilişkisi kurmak ama seçime parti olarak girmek. Zaten görüştüğümüz partiler de seçime kendi adlarıyla girme kararındaydı. Burada bir tek EMEP’te bir belirsizlik var, halen de devam ediyor. Sol Parti ve TKH da seçime kendi adlarıyla girecek. Biz ‘hiçbir şekilde başka bir partiden girmeyeceğiz’ dedik. Bu parlamento seçimi için. Cumhurbaşkanlığı için kararımızsa mümkünse bir ortak aday çıkarmak ama mümkün değilse de TKP adayı olarak değil ama TKP’nin arkasında duracağı bir aday mutlaka çıkacak. Burada siyasetteki yakın dostlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz. Diyelim ki seçim pat durumuna geldi, o an bir durum değerlendirmesi yapacağız ancak ‘her durumda koşulsuz destek vereceğiz’ demedik. Altılı masa artı HDP ilk turda tek adayda anlaşamazsa sosyalistler aday çıkarsın yaklaşımı ise çok yanlış. Biz sosyalistler olarak iktidar adayı olmalıyız.
İŞ BİRLİĞİNİ YAKINDA AÇIKLAYACAĞIZ: (Millet İttifakı’nın adayını açıklamasından önce adayınızı açıklayacak mısınız? sorusu üzerine) Bizim tercihimiz o yönde ama dost partilerle görüşmelere göre şekillenecek. TKP, Sol Parti, TKH ve Devrim Hareketi olarak belli başlıklarda anlaştık ve yakında kamuoyuna iş birliği belgesini açıklayacağız. Cumhurbaşkanı adaylığı için henüz karar vermedik. Ancak HDP’nin çağırdığı masada olan ve memnun olmayanlar dahil başka gruplarla da görüşüyoruz. Ancak bir alternatifin Türkiye’de konuşulması için geç kalındığını düşünüyoruz.
EMEP VE SOL PARTİ İLE BİRLİĞİMİZ HDP’Yİ RAHATSIZ ETTİ: (HDP’nin çağrısı ile düzenlenen ilk toplantıya katıldınız ancak daha sonra ayrıldınız. Bu konuda parti içinde bir tartışma süreci yaşandı mı? sorusu üzerine) TKP’de ‘ne işiniz vardı orada’ diye soranlar oldu. HDP’nin çağrısıyla yapılan toplantı EMEP ve Sol Parti ile iş birliği açıklanmak üzere iken yapılan bir toplantı oldu. TKP, Sol Parti ve EMEP’in bir arada olması rahatsız etti. Oy potansiyellerinden bağımsız olarak bu üç gelenek Türkiye solunu temsil yeteneğine sahip. HDP’nin ilk çağrısı bir ittifak çağrısı değildi. ‘Memleket nereye gidiyor konuşalım’ çağrısıydı biz de gidip sözümüzü söyleriz. Halen de bir ittifak yok orada. EMEP’in de HDP ile seçime gireceği kesin değil, halen görüşüyoruz. Biz zaten geçen yıl bu görüşmelere başlarken HDP ve CHP dışında bir birlik olacağını söyledik. EMEP ve Sol Parti ile görüşmelerde de ilkelerde anlaşalım ve sonra HDP dahil gidelim kim altına imza atıyorsa beraber çalışalım dedik. Buna TİP de HDP de dahil. Böyle bir yaklaşımı sonuna kadar götüremedik. Metni açıklama aşamasına gelince biraz dağıldık. Şu an EMEP yok. Şimdi Sol Parti ile geldiğimiz noktayı çok önemsiyoruz.
HDP SOLDAN ARINDIRILDIĞINDA BÖLGE PARTİSİDİR: Kürt siyasetine dair değerlendirme yaparken ihtiyatlı olmak lazım. Çünkü öncelikleri farklı, pragmatikler, çok ata oynuyorlar. HDP, soldan arındırıldığında bir bölge partisidir. Demirtaş, ise özgün bir yere oturuyor. Solcu görünüyor ama alakası yok. Demirtaş, HDP’nin geleneksel solcularından farklıdır. HDP’nin zemini farklı. Ulusal hareketler böyledir. İrlanda’da da Filistin’de de böyleydi. Ulusal hareketler herkesle masaya oturur. Dışarıda da içerde de bunu yapar.
AKP bir yerde ‘terörü bitirdik, artık Kürt yurttaşlarımızla buluşuyoruz’ diyecek. Bunun HDP’de karşılığı olur mu göreceğiz. HDP’nin bir taraftan Millet İttifakı’yla girdiği ilişki var. Ancak masada İYİ Parti’nin olması HDP’nin işini zorlaştırıyor. HDP’nin içinde ‘bizimkiler AKP ile anlaşacak’ diyenler var. Ben buna katılmıyorum, çok zor.”