ÖSYM’de 38 yıl vazife yapan ve soru hazırlama takımında yer alan Prof. Dr. Ali Demirsoy KPSS’deki şaibe tartışmaları üzerine Cumhuriyet’e konuştu.
“16 yıl ailem ve eşim dahil kimse ÖSYM’de çalıştığımı bilmiyordu. Oradaki insanların başını kesseler, soruları çocuklarına dahi vermeyecek itinayla seçilmiş şahıslardı. Bu nedenle Türkiye’nin en inançlı kurumu ÖSYM idi. ÖSYM lideri, soruların basıldığı makinelerin yanına yaklaşmazdı, yalnızca işleyişi denetim ederdi. Uzmanlar, benim odama güvenilirliği sekiz yıl test edildikten sonra girebilirdi” dedi.
FETÖ’den yargılanan eski ÖSYM Lideri Ali Demir’in vazifeye getirilmesinden sonra kendisinin ve başka bireylerin misyonlarına son verildiğini ve yeni grubun getirildiğini aktaran Demirsoy, “38 yıl boyunca hiçbir açık vermeden orayı yürüten insanları alıp da değişik insanları getirmenin ne gayesi olabilir? Olsa olsa soruları birilerine sızdırma amacıdır” sözlerini kullandı.
Son yaşanan tartışmalara değinerek “Dershanelerde yahut yayınevlerinde çalışmış öğretmenler ya da şahıslardan şu anda ÖSYM’de çalışanlar varsa, suçlamıyorum lakin onlar zanlı listesinde olabilir. Bu şahısların soruları sızdırması ihtimal dahilinde” diyen Demirsoy, vazife yaptığı devirde hazırladıkları soruların ya da benzerlerinin daha evvel yayınevlerinde çıkıp çıkmadığının araştırıldığına işaret etti. Demirsoy, “Son günde dahi misal soru bulursak, değiştiriyorduk. Artık nasıl oluyor da bir denemede sorulan sorunun gibisi ya da birebiri ÖSYM’nin imtihanında kullanılıyor? Bu türlü bir saçmalık olur mu?” dedi.
‘ORİJİNAL SORU OLMALI’
Soruları hazırlayan şahısların birtakım yayınevlerinin sorularını kullanmış olabileceğine de dikkat çeken Demirsoy, “O riske girmişse zati orada olmaması lazım. Dünyada emsal bir soru olamaz. Yepyeni soru üretmek zorundalar” tabirlerini kullanırken “Bir soruyu kimin hazırladığına ait kayıt tutulur mu” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Bir husus hakkında 100 soru geldi diyelim. Evre basamak inceleyerek elersiniz, geriye beş soru kalır. Beş soruya bir kişi ve yardımcısı imza atar. Bu soru sorulabilir diyorsunuz ve kasaya gönderiyorsunuz. Her sorunun sorumlusu var yani. O imzayı atan kişi, geçerliliğinden de sorumludur. Biz, her sabah kasaya gidip, mühürlenmiş zarfları imzayla nezaret altında alır, çalıştıktan sonra mühürleyip kasaya imza karşılığı bırakırdık. Organize kabahat durumu varsa her şey yapılabilir natürel.”
“Biz bir soruyu satsak milyoner olurduk ancak hiç o denli bir yola girmedik” diyen Demirsoy, “Sorumlular kesinlikle soruşturulması lazım” dedi.