CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Hatay’daki MYK toplantısının akabinde açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Devlette çürüme var dediğim vakit kızdılar. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı. Vaktinde talimatların verilemediğini gördük” diye konuştu.
CHP önderinin açıklamalarından satır başları şu formda:
“Bazı şeyleri açık ve net konuşmak lazım. Genel Lider olduktan sonra en çok söylem ettiğin sözcük liyakatti. 27 buçuk yıl devlette çalışan daha sonra siyasete giren bir kişi için liyakatin devlet katında, devlet idaresinde ne kadar değerli bir kavram olduğunu çabucak hemen gittiğim her yerde söyledim. Devlette yükselmek sıradan bir olay değildir, muhakkak makamlara gelmek sıradan bir olay değildir. Evvel pişersiniz, tecrübe kazanırsınız etap aşama yükselirsiniz. Her yükseldiğinizde yerinize yeni biri gelir ve o da kademe basamak yükselir. Münasebetiyle yükseldiğiniz vakit içerisinde tecrübesi ve birikimi de birlikte taşırsınız.
Devlette liyakatı yok ettiğiniz vakit devlette çürüme başlar. Zira zirveden getirdiğiniz bir kişi aşağıda bürokrasiyi de dağıtıyorsa ülke sıkıntılarına kilitlenemez ve meselelerinin olduğunu bilemez. Hangi birikimlerin hangi problemleri yarattığını da bilemez. Bir meseleyle karşılaştığında o sorunu nasıl çözeceğini de bilemez. Devlette çürüme var dediğim vakit da kızdılar öfkelendiler. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mâl olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı. Vaktinde tedbir alınması gerekilirken, talimatların yerine getirilmediğini gördük.
“DEVLET NEFESSİZ KALIRSA AHLAK DA FAZİLET DE YOK OLUR”
Devlet nefes almazsa problemleri çözemez, devletin sorun alması demek her sıkıntıya bürokrasinin kilitlenmesi demektir. Bir sorun karşısında bürokrasi sessizliğini koruyor ve bir yerden talimat geldiği takdirde harekete geçebiliyorsa, devlet nefessiz kalıyor demektir. Evet devletimiz büyük, güçlü ancak o güçlü devletin nefes alması lazım. Bürokrasinin gereğini yerine getirmesi lazım. ‘Talimat gelmeden ben iş yapamam’ kavramı yoktur devlet idaresinde. Devlet idaresinde en küçük idareden en büyük idareye kadar herkesin yetkisi maddelerle tanımlanmıştır.
Devleti nefessiz bıraktığınız vakit fazilet de ahlak da liyakat da yok olur. Bunları lisana getirmek gerçek değildir diyenler oldu. ‘Şimdi siyaset vakti mı’ diyenler oldu. Yediğiniz ekmeğin fiyatını, bindiğiniz otobüsün fiyatını belirleyen siyasettir. Her şeyi siyaset belirliyor. Halkın problemini dillendirmeyeceksin, o vakit niçin siyaset yapıyorsun. Siyaset halka hizmet etmek demektir. Halkın başına balyozla vurmak demek değildir. Halka hizmet ediyorsanız gerçek manada siyaset yapıyorsunuz demektir”