Türkiye’nin birinci piyanist şantörlerinden olan, 1931 yılında birinci bestesini yapan, 1944’te profesyonel müzik mesleğine adım atan İlham Gencer, geçtiğimiz ramazan ayında oruç tutmuş ve ilerleyen yaşının orucu kaldıramamaması sonucu rahatsızlanmıştı. Ajda Pekkan, ‘Hocam’ dediği usta sanatçıyı, tedavi gördüğü Bodrum Acıbadem Hastanesi’nde ziyaret etmişti.
İLHAM GENCER 100 YAŞINDA
Sanat topluluğunun yaşayan efsanesi İlham Gencer, dün akşam Titanic Deluxe Bodrum Hotel’de gerçekleşen sürpriz kutlama ile 100’üncü yaş gününü kutladı. Oğlu Bora Gencer’in organize ettiği doğum günü kutlamasında sanat topluluğundan dostları, Gencer’i yalnız bırakmadı.
GECENİN SÜRPRİZİ AJDA PEKKAN
Doğum günü kutlaması birinci olarak yemekle başladı. Daha sonra ana sahnede sanatçı dostları sahneye çıkarak, İlhan Gencer’e unutulmayacak bir doğum günü yaşattılar. Gecenin sürprizi ise Ajda Pekkan oldu. Süperstar, yıllar evvel İlhan Gencer’le birlikte seslendirdikleri İtalyanca bir müzik seslendirdi. Bu müziğe kayıtsız kalmayan Gencer ise piyanonun başına geçerek, Pekkan’a eşlik etti.
100’üncü yaş günü pastasını sanatçı dostlarıyla birlikte üfleyen İlham Gencer, pastayı kesmek için eline aldığı kılıçla basın mensuplarına poz vermeyi de ihmal etmedi.
UZUN ÖMRÜN SIRRINI PAYLAŞTI
Geçtiğimiz ay Nişantaşı’nda piyano başında poz veren usta müzisyen, sağlıklı ve uzun yaşamasını yıllardır oruç tutmasına ve spora borçlu olduğunu söylemişti. Günde yalnızca bir sefer yemek yediğini ve sabah kalkar kalkmaz bir saat spor yaptığını anlatan Gencer, şu tabirleri kullannmıştı:
Uyanır uyanmaz gerinir ve yatakta yarım saat jimnastik yaparım, yarım saat de ayakta kültür fizik yaparım. İki sene evvel yarım saat yapardım, artık bir saat yapıyorum. Tansiyonum yıllardır 12-8 çıkar. Sporun büyük yararını gördüm, yazın yüzerim.
“70 YILDIR ORUÇ TUTUYORUM”
Başarılı müzik adamı, “Az yemek yerim zira 70 yıldır oruç tutuyorum. Günde bir kere yerim, 12 ay oruçluymuşum üzere sabah kahvaltı yapmam. Günde bir öğün yiyorum, sonra da meyve yerim. Bunun da sıhhatime yararı var. Bu mideye yazık değil mi?” biçiminde konuşmuştu.