Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Herman Mayısoğlu, yazın sıcak günlerinde bilhassa de öğlen saatlerinde ağır olan güneş ışınları, kalp ve tansiyon hastaları başta olmak üzere herkes için risk oluşturduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Kış uzunluğu özlenen güneş ışınlarının tadını çıkarmak isteyenler için açık hava aktiviteleri, bilhassa de öğlen saatlerinde yapılması halinde güneş çarpması riskini de beraberinde getiriyor. Çok sıcağa maruz kalmaya bağlı olarak beden ısısını ayarlayan sistemler olumsuz etkilendiğinde güneş çarpması olarak isimlendirilen ve yüksek ateşe neden olan ölümcül bir sıhhat sorunu ortaya çıkabiliyor.
Özellikle de yaşlılar, çocuklar ve kardiyovasküler hastalıkları olanlar güneş çarpmasından çok daha önemli halde etkilenebiliyor. Bu durumdan korunmak ismine güneşin dik açıya yakın formda geldiği öğlen saatlerinde güneşe yahut çok sıcaklığa maruz kalmaktan kaçınmakta yarar var.”
“GÜNDEN GÜNE YAVAŞ BİR FORMDA YANMAK, SAĞLIKLI BRONZLAŞMANIN KİLİT NOKTASINI OLUŞTURUYOR”
Mayısoğlu, deniz, havuz ve güneşlenme ile geçen yaz tatillerinde yapılması gerekenler hakkında da bilgi verdi.
Güneşlenirken sıhhati korumak ve gerçek güneş kremi tercihi yapmak dikkat edilmesi gerekenlere işaret eden Mayısoğlu, şu tabirleri kullandı:
“Ultraviyole ışınlarına ağır olarak maruz kalmadan sağlıklı bir formda güneşlenmek ve bronzlaşmak isteyen bireylerin birtakım bahislere dikkat etmesi gerekiyor. Bilhassa günden güne yavaş bir halde yanmak, sağlıklı bronzlaşmanın kilit noktasını oluşturuyor. Birinci gün 10 dakika üzere kısa bir müddet güneşlenip bundan sonraki güneşlenmelerde bu müddet isteğe nazaran az az uzatılmalı. Böylece ciltte önemli yanıkların ve güneş lekeleri üzere istenmeyen durumların oluşması önlenirken UV ışınlarına maruz kalma seviyesi de azalıyor ve sağlıklı bir halde bronzlaşılabiliyor.
Bir başka kıymetli bahis ise güneş kremi kullanımı. Güneşin ziyanlı ışınlarından cildimizi koruyan güneş kremleri direkt yahut dolaylı biçimde güneşe maruz kalınan her türlü açık hava aktivitesinden evvel kesinlikle kullanılmalı. Birkaç saat aralıkla yahut suya girilip çıkıldıktan sonra tesirini yitireceğinden kremin yenilenmesi gerekiyor. Kullanılacak olan güneş kreminin seçiminde de dikkatli olmakta yarar var. Sıhhat otoritelerince onaylanmış olan, cilt rengi ve yapısına uygun bir güneş kremi seçimi yapmak güneşten tesirli bir korunma elde edebilmek için kıymet taşıyor.”
“ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR DA GÜNEŞ ÇARPMASI VE GÜNEŞ YANIĞI İÇİN RİSK KÜMESİNDE YER ALIYOR”
Güneş ışınlarının D vitamini sentezi olması münasebetiyle sıhhat için hayli kıymetli ve gerekli olan, tertipli olarak alınması gereken ışınlar olduğunun altını çizen Mayısoğlu, bu durumun dikkat gerektiğini aktardı.
Dr. Öğr. Üyesi Mayısoğlu, şu ikazlarda bulundu:
“Öğlen saat 11.00 ile 15.00 ortasında güneş ışınları daha geniş bir açıyla yeryüzüne düşüyor ve ultraviyole ışınlarından ötürü cildin ziyan görme riski artıyor. Bu ışınlara uzun mühlet maruz kalmak cilt kanseri üzere hastalıklara taban hazırlayabiliyor. Ayrıyeten önemli güneş yanıkları, sıcak çarpması üzere istenmeyen durumlar da ekseriyetle bu saatler ortasında gerçekleşiyor.
Dolayısıyla başta tansiyon hastaları, kalp ve damar hastalıkları bulunanlar, güneş alerjisi olanlar ve açık deri rengine sahip bireyler olmak üzere herkes öğle saat 11.00-15.00 saatleri haricinde uygun güneş losyonlarını kullanarak dikkatli bir halde güneşe çıkmalı. Ek olarak çocuklar ve yaşlılar da güneş çarpması ve güneş yanığı için risk kümesinde yer alıyor.”