Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail ile bağlantılarımızda atılan adımlar, Filistin davamıza takviyemizi hiçbir formda azaltmayacaktır” dedi.
Ankara’da Filistin Devlet Lideri Mahmud Abbas’la yaptığı ikili görüşmenin akabinde ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, “Filistin halkıyla dayanışmamızı, Filistin davamızı en güçlü biçimde sürdürüyoruz. Türkiye iki devletli tahlili her platformda savunmaktadır. İsrail taarruzlarında sivil can kayıplarına ait reaksiyonumuzu açık ve net bir formda ortaya koyduk” diye konuştu.
“FİLİSTİN DAVASINA TAKVİYEMİZİ EN GÜÇLÜ FORMDA SÜRDÜRÜYORUZ”
Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya ait Erdoğan, “Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın statüsünün değiştirilmesine matuf hareketleri hiçbir halde kabul etmiyoruz. Hassasiyetimizi İsrailli muhataplarımıza aktardık” tabirlerini kullandı.
“Filistin davasında takviyemizi en güçlü formda sürdürüyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
MAHMUD ABBAS: ERDOĞAN’A DEĞİŞMEZ TAVRINDAN ÖTÜRÜ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM
Erdoğan’ın akabinde konuşan Mahmud Abbas, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir ortaya geldiğimizde tüm sıkıntıları dostça ve kardeşane bir formda ele almaktayız” dedi.
Abbas, İsrail’in Doğu Kudüs’te Müslümanlara ve Hristiyanlara yönelik kutsal yerlere yaptığı hücumları artırdığını söylerken, Erdoğan’a dayanakları için teşekkür etti. Abbas, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Filistin halkının yanında durması ve değişmez tavrından ötürü en içten teşekkürlerimi tabir ederim” biçiminde konuştu.
Abbas, “İsrail işgal idaresi, yerleşim yerleri, kentler, köyler ve Filistin kamplarına nizamlı bir formda her gün hücum yapmaktadır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN GAYRETLERİ SAYESİNDE BM’DE GÖZLEMCİ ÜLKE OLDUK”
Abbas, Türkiye’nin BM gözlemci üyelik sürecinde Filistin’e verdiği takviyesi şöyle aktardı:
“Onların yaptığı üzere bizler hatalı ve terörist olmayacağız. Bizler, her iki devletli tahlil seçeneğine bağlı kalacağız. BM’de tam üyeliği elde etmek dileği içerisindeyiz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıllarda Filistin, gözlemci üyelik statüsüne sahip oldu. Bu hususta kilit role sahip olan tek ülke Türkiye idi. Türkiye’nin eforları, tüm ülkelerle eforları sayesinde gözlemci üye olabildik.”
“DAHA FAZLA DAYANACAK GÜCÜMÜZ YOK”
İsrail işgal idaresi yerleşim yerleri, kentler, köyler ve Filistin kamplarına nizamlı halde her çeşit saldırıyı yapmaktadır. Dernekler, insan hakları kuruluşlarına dahi taarruzda bulunmakta ve buraların terör yuvası olduğunu argüman etmektedirler. Burada vakit daha fazla geçmeden bu akınlar durmalıdır. Artık daha fazla dayanacak gücümüz yok diyebilirim.
Güvenlik ve barış tamamiyle iki devletli tahlilin baltalanması istikametindeki uğraş ve gayretlerin durdurulmasıyla mümkündür. Böylece 1967 sonları içerisinde iki devletli tahlil mümkündür. Ancak de facto uygulanarak tek devlet uğraşı bu teşebbüs güvenlik ve istikrara hizmet etmeyecek, gelecek için büyük tehditler oluşturacaktır.
Durumun daha da berbata gitmemesi için İsrail ile ortamızda bu sorunun daha büyük sorunlara sebep olmaması ismine bizler memleketler arası güvenlik güvenlik kurulu ve BM kuruluşlarına rücu ederek iki devletli tahlili desteklemeleri talebinde bulunmaktayız.