Yargıtay Ceza Üst Şurası, Tatar’ın eşi, çocuğu ve kardeşi Ahmet Tatar’a toplam 50 bin liralık tazminat ödenmesine hükmederken, Tatar ailesi ise bu parayı Çağdaş Hayatı Destekleme Derneği (ÇYDD) bağışladı.
Amirallere Suikast Davası’ndan yargılandığı sırada iftiraya uğrayarak meskeninde intihar eden Yarbay Ali Tatar, kumpas davalarının simgeleşmiş isimlerinden. Ali Tatar, hakkında 18 Aralık 2009 tarihinde yakalama kararı çıkartılmış, 19 Aralık sabahı cezaevine teslim edilmek üzere konuttan çıkması beklenirken, kaldığı lojmanın banyosunda başına ateş ederek intihar etmişti.
O sırada meskende bulunan eşi, kızı ve kardeşleri yaşadıkları travmayı yıllar geçse de unutmadı. Amirallere Suikast Davası vakit içerisinde Poyrazköy ve Kafes Davaları ile birleştirildi. İftiralar sonucu 42 yaşında hayatına son veren Yarbay Ali Tatar’ın vefatından 19 gün sonra hatasız olduğu anlaşıldı.
Milliyet’ten Mert İnan’a konuşan Ahmet Tatar şunları söyledi:
“Bizler haksızlığın tescili için dava açmıştık. Ali, en küçük kardeşimizdi. Onu tuvalette kanlar içinde gördüğümüz an dünyamız başımıza yıkıldı. Yaşadığımız acının tanımı mümkün değil. Kalan ömrümde en büyük temennim, Ali’ye kumpas kuranların cezalarını çekmeleridir. Kardeşimin katili, FETÖ elemanlarıdır. Karalama sürecinin akabinde gelen savcılık suçlamaları ve kumandanlarına karşı suikast suçlaması onu tam bir açmazın içine soktu.
Ali’nin intihar ettiği gün 10 yaşındaki kızı ve eşi de konuttaydı. İçimizdeki yara yaşadığımız sürece sızlayacak. Ali’yi öldürenler, aslında o tetiği çekenler; FETÖ militanlarıdır. Hainler en ağır cezayı almalıdır. Savcı Süleyman Pehlivan ve onun işbirlikçilerinin yargı karşısında hak ettikleri cezayı alması en büyük dileğimdir. Kardeşimi vefata yollayan eski savcı Süleyman Pehlivan ile eski hâkim Metin Özçelik, FETÖ üyeliğinden tutuklu fakat yaptıkları aksiyonlardan ötürü yargılanıp hak etikleri cezayı almalarını istiyoruz.”