75. Yıldönümü jürisi filmlerin yarısına ödül verdi

75. Cannes Film Festivali, yarışma filmleri seçkisi açısından geçen yıllara kıyasla sönük geçti. Jürinin ana yarışmadaki filmlerin yarısını ödül listesine alması, filmlerin üstün kalitesinden değil, jürinin ödül sayısını arttırıp herkese mavi boncuk dağıtma eğiliminden kaynaklandı. Vincent Lindon başkanlığındaki jüri heyetinin iki jüri ödülünü dört film arasında paylaştırıp, 75. Festival Özel Ödülü adı altında extra bir ödül oluşturduğu ortaya çıktı. 1966 yılından beri izlediğim Cannes Festivallerinde bu ödül bolluğuna tanıklık ettiğimi hatırlamıyorum. Altın Kamera ve Kısa Metraj Altın Palmiye ödülleri dışında, ana yarışmanın 10 filminin 12 sanatçısı sahneye davet edildi.

AŞIRI VE ABARTILI

Bence Altın Palmiyeyi hak eden film Hirokazu Koreeda’nın Eda Hirokazu’nun “Broker”ı idi. Filmin G. Koreli efsane oyuncusu Song Kang Ho’ya En İyi Erkek Oyuncu ödülü verilince festival kuralları gereğince bir filme iki ödül verilemediği için Ruben Östrund’un “Hüzün Üçgeni / Triangle Of Sadness”in önü açılmış oldu. Beş yıl önce “Kare” ile sürpriz bir Altın Palmiye kazanan İsveçli yönetmen, 2. ödülüyle “Çifte Altın Palmiyeli Yönetmenler Kulübü”nün 9. üyesi oldu. Östrund ilkinde olduğu gibi ikinci ödülünü almak için çıktığı sahnede sergilediği aşırı ve abartılı sevinç gösterisiyle tepki aldı.

Bu yılın bir başka özelliği Belçika sinemasının Cannes’da ilk kez üç ödülle taçlandırılması oldu. “Tori ve Lokita” ile 75. Yıl Özel Ödülü’nü kazanan Dardenne Kardeşler, Cannes’dan boş elle dönmeme alışkanlıklarını sürdürdüler. Festivalin ikincilik ödülü sayılan Grand Prix’ye “Close” ile ortak olan Lukas Dhont kariyerinin 2. filmiyle Cannes’daki 2. ödülünü almış oldu. Belçika sinemasının başarısı jüri ödülünü paylaşan, Charlotte Vandermeersch ile Felix Van Groeningen’in “8 Dağ / Le Otte Montagne”si oldu.

ASYA SİNEMASI…

Senaryo ve mizansendeki başarılarıyla son yılların uluslararası yarışmalarının gözdesi Asya sineması, Song Kang Ho’nun dışında, Park Chan-Wook’un “Decision To Love”ın Mizansen Ödülü ile taçlandırıldı. İsveç’te sürgünde yaşayan Mısır doğumlu Tarık Saleh “Boy From Heaven” ile senaryo ödülünü, İran’a dönemediği için Fransa’da yaşayan Zar Amir Ebrahimi “Holy Spider”daki performansı için En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Mükemmel Fransızcası ve İngilizcesiyle basının sorularına anlamlı ve cesur cevaplar veren Ebrahimi, 75. Festivalin en çok takdir toplayan sanatçılarından biriydi. Ödül listesinin en sönük filmi, konusu Nikaragua’da geçen, Panama’da çekilen, Claire Denis’yi Grand Prix’ye ortak eden “Stars At Noon” idi. Kapanış gecesinin esprisini jüri ödülünü “EO” filmiyle paylaşan 84’lük Jerzy Skolimovski, teşekkür konuşmasında filminin başrolünü paylaşan Taco, Ola, Rocco ve Mola adlı 4 Sardinya eşeğine müteşekkir olduğunu söyleyerek yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir