İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Onursal Lideri Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirmesi Türkiye’yi ayağa kaldırdı.
Ayşe Baykal, Gümüşel ailesinden ismini vermek istemeyen bir bireyle görüştü.
“H.K.G’nin annesiyle söyleşi yapmak çok istedim ve bunun için ortak tanıdıklarımızla talebimi ilettim” diyen Ayşe Baykal, “Kendisi rahatsız olduğu için görüşemeyeceğini söyledi, toparlandığı vakit konuşabilmeyi ümit ediyorum. Ancak aileden -adının verilmesini istemeyen- biri ile konuşabildim” sözlerini kullandı.
SES KAYITLARINDAKİ İTİRAF
Odatv, Ayşe Baykal’ın röportajındaki satır ortalarını inceledi.
Röportajın birinci sorusu şöyle:
“H.K.G; Kadir İstekli’nin, 6 yaşından itibaren tertipli olarak kendisine cinsel istismarda bulunduğu argümanında. Hiçbir aile ferdi fark etmedi mi?”
“Aileden ismini vermek istemeyen biri” şu cevabı veriyor:
“Böyle bir tacizin olması mümkün değil. H.G.K kayıtlarla da ortaya çıkacaktır. Hafızlığını Sakarya’da bir Kız Kuran Kursundan yapmıştır.”
Bu açıklamayı ise dava evrakına giren, birinci defa Odatv’nin gündeme getirdiği, ses kayıtları yalanlıyor.
Bilirkişi tarafından dinlenip ses kayıtlarından hazırlanan raporda, 6 yaşındaki H.K.G. ile evlendirilen Kadir İstekli’nin cinsel ilgiyi doğruladığı söyle yer alıyor:
“H.K.G: 6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye müsaade vermeseydi, o vakit inan ki biz memnun olurduk dimi. Yani bu sorunların hiçbiri olmazdı.
Kadir İstekli: Var mı yapacak bi şey sen söyle ya. Dönebiliyoz mu H.K.?
H.K.G: Ama telefi de olmuyo.
Kadir İstekli: Tam bir yanılgıdır. Tamam demiyorum yani kusurdur. Gerçekten düşüncesiz, psikoloji. Bilmeden yapılmış olan bi hareket. Yok oluru yok dediğin üzere. Hani ben mutlaka bir hani olur tarafı, yani makul tarafını gözetmiyorum ya. Yanlış bişe. Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa, 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Lakin o şekil bi şeye müsaade eder miyim, etmem.
H.K.G: İşte onu diyorum ya ben babam nasıl düşünmedi. Yani kızım daha küçük 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı? İnsan bunu bilmez mi? Yıllarca böyle devam etti, yani nasıl desem. Bir değil, iki değil. Her gün zahmet yani, gerçekten çok büyük zahmet hocam. İşte zira küçücüğüm, gerçekten güç, benim için sıkıntı yani. Benim açımdan da düşünmelisiniz. Babam da benim açımdan düşünmeli biraz. Olaya benim gözümden bakmalısınız.
Kadir İstekli: Zor ya, güç ben ne diyeyim sana sıkıntı. H. K. daha düne kadar, sen konuşana kadar biz öyle bi zahmetin olduğunu bilmiyoduk ki ya Allah Allah. Sen konuşmaya başladında ahaaa.
14-15 YAŞINDA EVLİLİK YASAL MI
Röportajın ikinci sorusu ise şöyle: “H.K.G, Kadir İstekli ile tam olarak kaç yaşında evlendi?”
Röportajda konuşan “aileden ismini vermek istemeyen biri” 6 yaşında evliliği kabul etmeyip şunları söylüyor:
“14 bitirip 15 girmek üzere iken Kadir İstekli, çocukluğundan tanıdığı hocasının kızını (kızın isteği ve isteğini de alıp) istedi. Ardından topluma açık nişan merasimi yaptı.”
Peki, 6 yaşında evlendiği nasıl tespit ediliyor?
Soruşturma belgesine giren Kadir İstekli ile cinsel istismara maruz kalan H.K.G.’nin ses kayıtlarından…
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı devreye girip mağdur kıza sahip çıkıyor.
Savcılık soruşturması yapılıyor. Araştırma genişletiliyor ve mağdur kızın, kemik yaşının tespiti noktasında savcının “sahtecilik” tezi üzerine gitti.
H.K.G.’nin 8 Mart 1998 tarihinde özel bir hastaneden doğduğu belirlendi. Kemik tespiti için diğer birinin teste sokulması ile ilgili şüpheliler hakkında “resmi evrakta sahtecilik” cürmünden soruşturma başlatıldı.
Ayrıca, “Evlilik 6 yaşında değil 14-15 yaşında” diyen “aileden ismini vermek istemeyen kişi”ye sormak gerekir, “14-15 yaşında evlilik” yasaya uygun mu? Maddede, “erkek yahut bayan 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez” deniyor.
BAKAN: OKUMA YAZMASI YOK
Röportajın kıymetli kısımlarından biri ise “telefondan gönderildiği tez edilen fotoğraf” ile ajandadaki notlar…
“Peki, sizin tezlerinize nazaran kendisine karşı bu kadar düzgün davranan bir ailesi ve eşi varken nefret etmesinin münasebeti nedir?” sorusuna verilen karşılıkta şu tabirler dikkat çekiyor:
“Bilemiyoruz. Psikolojisinin bozuk olduğu periyotta olağanda akıllı telefon kullanmayan kızımız, kocasından akıllı telefon istedi.
(…)
“Kızımız, telefonu eline aldığı bir orta annesi gülüp bir şeyler yazdığını görüyor. ‘Neye bakıyorsun kızım ver bir bakayım’ dediğinde kızı vermek istemedi ancak anne bir biçimde elinden telefonu aldı. Ve telefonunda (daha sonra ismi evrakta belirtilen bir radyoda program yapan programcıya uygunsuz fotoğraf gönderdiğini ve ‘Doğum günün kutlu olsun sevgilim’ stilinde iletileri ve ‘Sen paraları altınları al gel. Biz sana yer hazırladık’ iletisini görüyor. Alışılmış olarak dünya annenin başına yıkılıyor.”
(…)
“Bu durum da ortaya çıkınca, bu sefer anne öteki bir şey çıkar mı diye meskenin kimi yerlerini karıştırıyor. İçinde özel notlar olan bir ajandaya ulaşıyor ve kızının uygunsuz notlarına şahit oluyor. Anne perişan oluyor.”
“Aileden ismini vermek istemeyen kişi”nin açıklamaları böyle…
Bu açıklamaları, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık yalanlıyor. Bakan Yanık, skandal ülke gündemine oturduktan sonra yaptığı açıklamada “Mağdur, kuruluşlarımızda kalıyor, okuma yazması yok, ilkokul diploması alınıyor. Aşçılık eğitimi alıyor, İngilizce öğreniyor. Hayatını idame ettirecek halde yetişiyor. Dava, bize 2 Aralık 2022’de intikal etti, birebir gün müdahil olduk. Kendisinin ve çocuğunun can güvenliğini riske etmemek için geç açıklama yaptık” dedi.
Bakan Yanık’ın “okuma yazması yok” kelamlarından yola çıkarak…
Okuma yazması olmayan biri, akıllı telefon kullanabilir mi?
Okuma yazması olmayan biri, ajandada not tutabilir mi?
Okuma yazması olmayan biri, akıllı telefondan “sevgilisine” bildiri yazabilir mi?
28 ŞUBAT GÖNDERMESİ
Röportajın bir başka noktası da 28 Şubat göndermesi…
“H.K.G’nin yaşı ile ilgili tartışmalar neden?” sorusuna “Aileden ismini vermek istemeyen kişi” şöyle karşılık veriyor:
“28 Şubat periyoduna denk gelen o yıllarda Müslüman aileler, çocukları doğduğunda bir yolunu bulup küçük yazdırmaya uğraş derlerdi. Çünkü o günlerde okul sıkıntısı başlamadan çocuklarının hafızlıklarını bitirmesinin diğer bir yolu yoktu. Bundan ötürü kızlarını nüfusta bir yolunu bulup küçük yazdırırlardı.”
Gümüşel ailesi üyesi, 28 Şubat mağduriyeti üzerine gidiyor, lakin H.K.G. özel bir hastanede dünyaya gelmiş. H.K.G.’nin Sapanca’da özel bir hastanede 8 Mart 1998 tarihinde doğduğunu resmi makamlar tespit etti.