Eskişehir’de bakımsızlık ve makûs muamele nedeniyle ölen 6 yaşındaki Işık Elif Tiftik’in halası ‘çocuğa eziyet, amcası ise ‘silahlı tehdit’ cürmünden tutuklandı. Akrabaları Gamze Akkoyun, üç kardeşin uzun müddet ağır rutubetli bir odada yaşadıklarını ve aç bırakıldıklarını anlattı.
Anne ve babaları cezaevinde olan Parıltı Elif Tiftik (6) ve kardeşleri Y.T. (9) ile M.T. (12), babaanneleri Cihangül K., amcası Sezer T. ve halaları Deniz T. ile yaşıyordu.
Evin çatısındaki bir kilimin üstünde yaşamaya terk edilen Tiftik kardeşler, olumsuz şartlardan ötürü sıhhat sorunlarıyla karşı karşıya kaldı.
Uzun mühlet aç bırakıldıkları sav edilen çocuklardan Işık Elif Tiftik’in halası ile babaannesinin makûs muamele göstermeleri ve bakımsız bırakmaları nedeniyle durumu ağırlaştı. Minik çocuk, konutun çatısında 3 gün acı çektikten sonra yakınlarının durumu fark ederek 112 Acil Sıhhat takımlarına durumu bildirmesi üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sıhhat Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tüm müdahalelere karşın kurtarılamayan Işık Elif Tiftik hayatını kaybetti. Küçük kızın vücudunda darp izlerine rastlandığı öne sürüldü.
Adrese giden polis grupları 9 yaşındaki Y.T. ile 12 yaşındaki M.T.’yi de sıhhat durumları berbat biçimde buldu.
İki kardeş hastanede tamamlanan sıhhat denetimlerinin akabinde Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğüne teslim edildi. Burada yaş kümelerine nazaran birbirinden ayrılan çocukların sıhhat ve ruhsal dayanaklarının sürdüğü öğrenildi.
Hala ve amca tutuklandı
Olay sonrasında babaanne Cihangir K.’nin kaçmasının akabinde meskene operasyon yapan polis takımları hala Deniz T. ile amca Sezer T.’yi gözaltına aldı. Eskişehir Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen amca ve hala sorgularının akabinde adliyeye sevk edildi.
Eskişehir Vilayet Emniyet Müdürlüğü takımlarınca amca ve hala basın mensuplarından saklanarak adliye garajından içeri sokuldu. Cihangir K. ise şimdi yakalanamadı. Kuşkulu Deniz T. ‘çocuğa eziyet’, Sezer T. ise aile ortasında çıkan arbedeyle ilgili ‘silahlı tehdit’ cürmünden tutuklandı.
“Yarım modül ekmek veriyor, onu da iki kardeş bölüşüp yiyorduk”
Ölen Işık Elif Tiftik’in cenazesinde konuşan akrabası Gamze Akkoyun ise çocukların kaldığı alanı “Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz” diyerek anlattı.
Çocukların babaannelerinin yanında kaldığı müddet boyunca eziyet gördüğünü ve aç bırakıldığını söyleyen Akkoyun, “Anne ve baba birbirinin amca çocukları. Çocukların velayetini baksın diye babasının isteği üzerine babaanneye vermişler. Çocukları konuta kapatmış, hiçbir halde dışarıya çıkartmamış. Aylarca 3 kardeş bir odada kilitli bir halde kalmış. Kapının üzerine zil takmışlar. Halısı bile olmayan boş bir odanın içindeymiş çocuklar. Oda eksiksiz rutubetli. Perdeyi tuttum ellerim ıslandı. Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz. Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar. Kapı açılınca duymak için, çocuklar bir yere kaçmasın diye. Çocuklara her çıktığında azap yapmış. Bu çocuk açlık ve azaptan ötürü öldü. Biz de bilmiyoruz kaç aydır o denli olduklarını” dedi.
Akkoyun, “Bu çocukları biz kaçırdık. Çocuklara 2 kaşık çorba ve meyve suyu içirdik. Çocuklar istifra etmeye başladı. Elleri yüzleri mordu. Darp izleri vardı. Ambulansı çağırıp direkt hastaneye gönderdik. Hastanede de durumlarını düzeltmek için serumla beslediler. Olağan beslenemiyorlardı, mideleri küçülmüş. Çocuğa sordum ‘Ne oldu size bu türlü?’ dedim. ‘Abla bizi bir odaya kilitliyor. Bizi 3-4 gün odadan çıkartmıyor. Yarım kesim ekmek veriyor, onu da iki kardeş bölüşüp yiyorduk. Ben erkek olduğum için çişimi pet şişeye yapıyordum. Büyük tuvaletimi üzerime yapıyordum dedi’ ifadelerini kullandı.
“Sonuna kadar peşindeyiz”
Çocukların bir öbür akrabası Ebru Çoknur ise ‘Bir babaanne, bir amca, bir hala yeğen öldükten sonra bırakıp masraf mi? Kaçar mı? Cürmü olmayan kaçmaz. Hani neredeler?’ diye reaksiyon gösterdi.
Adalet istediklerini belirten Çoknur ‘Şu ufacık çocuğun kanı yerde kalmasın. Bir babaanne bunu yapıyorsa, bu beşerde vicdan aramayacaksın. En ağır cezayla yargılanmasını istiyoruz. Sonuna kadar da peşindeyiz’ dedi.