Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, ”30 Ağustos’ta çarpışan Mehmetçiğin kalbinde hangi iman varsa bugün biz o imana sahibiz. Allah nasip ederse o imanla ülkemizi ayağa kaldıracak, yine dünya milletleri ortasında en üst mertebeye yerleştireceğiz.” dedi.
Saadet Partisi İstanbul Vilayet Başkanlığınca, Çekmeköy Çınar Piknik Alanı’nda düzenlenen “Saadet İstanbul Yaz Şenliği Programı”na katılan Karamollaoğlu, dünyanın sıkıntı bir periyoda sürüklendiğini, yaşanan ezalara karşı direnebilmenin, herkesin isteği olduğu kadar, siyasi parti olarak vazifeleri olduğunu söyledi.
Siyasi partinin ötesinde, inançlara sahip olan bütün insanlığın huzuru, saadeti için çalışan bir teşkilat olduklarını tabir eden Karamollaoğlu, hem Türkiye’de hem bölgede hem de dünyada yaşayanların huzuru, saadeti için çalışmayı misyon addettiklerini lisana getirdi.
“Hedefimiz büyük lakin inancımızdan aldığımız şevkle bu badirelerin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz” diyen Karamollaoğlu, “Birileri ülkemizin güçlenmesini, birileri ülkemizin tesirli olmasını istek etmiyor. Bundan ötürü da içeride bir ekip zahmetlerin doğmasını, birtakım çekişmelerin ortaya çıkmasını kendileri için avantaj olarak görüyorlar. Lakin gerçekten bilmiyorlar ki bugün bize karşı hal sergileyenlerin bile biz barış içinde, huzur içinde olmalarını istek ederiz. Onlar için de çaba gösteririz.” değerlendirmesinde bulundu.
“ETKİLİ BİR NOKTAYA GELMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
Milli Görüşün rastgele bir görüş, rastgele bir siyaset tabiri olmadığına dikkati çeken Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
“Bu bölgeyi karıştırmak isteyenler ülkemizin bölünmesini de hedefliyorlar. Sık sık söyleme gereksinimi duyuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nin de öbür Siyonist kuruluşlarının da maksadı Büyük Orta Doğu Projesi’ni gerçekleştirmek. Pekala ne demek Büyük Orta Doğu Projesi? Aslında bunu Türkiye’ye çevirdiğimiz vakit çok açık ve net olarak söylüyorum ki bunun ismi ‘Büyük İsrail Projesi’dir. ‘Bir piknikte işimiz gücümüz yok artık bir de İsrail’le mi uğraşacağız?’ demeyin. Fakat bilin. Biz bu problemin taşıdığı manayı düşünerek gayret edersek daha kavi olacağımıza, daha çok uğraş göstereceğimize ve bu bölgede tesirli olabilmek için de kesinlikle iktidara gelme isteğinde olmaya da mecburuz. Zira icraat yapacaksak tesirli bir noktaya gelmek mecburiyetindeyiz. Aşikâr makamları işgal etmek için, aşikâr menfaatleri paylaşmak için değil, tam zıddı bütün imkanımızı hem milletimizin hem de bu bölgede yaşayan insanların hem de bütün insanlığın huzura kavuşması için seferber edeceğiz. Allah sizlerden razı olsun.”
Karamollaoğlu, ağustos ayının ehemmiyetine de işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“26 Ağustos 1071, Anadolu kapılarının bizlere açıldığı zaferdir. Tıpkı vakitte birkaç gün sonra 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı da kutlayacağız. 30 Ağustos Zafer Bayramı da ülkemizin bütünüyle sahip çıkılmasına birinci adımdır desek kusur olmaz. Yunanlılar 30 Ağustos Zaferi’yle denize döküldü ve biz bu topraklarda hakim öge haline geldik. Bundan ötürü da elbette bu zaferde hissesi olan herkesi takdirle karşılamak bizim misyonumuz. Mustafa Kemal Paşa’nın o periyotta başlattığı bu çabayı biz bugün daha da büyük bir çabayla zaferle taçlandıracağız. O iş olduğu yerde kalmayacak. Efendim o günden bugüne bir asır geçti neredeyse. Hakikat. Yanlışlar da yapıldı. Gerçek. Saygıdeğer arkadaşlarım, gayret içindeyken bazen bunlar olur. Lakin son geldiğimiz noktada biz bu milletin hamuru olan inancını hakim kılmayı misyon addettik. 30 Ağustos’ta çarpışan Mehmetçiğin kalbinde hangi iman varsa bugün biz o imana sahibiz. Allah nasip ederse o imanla ülkemizi ayağa kaldıracak, yine dünya milletleri ortasında en üst mertebeye yerleştireceğiz. Bunu da siz başaracaksınız.”
Konuşmaların akabinde çocuklar tarafından Karamollaoğlu’na çiçek verildi.