2007 Türkiye genel seçimleri Türkiye’de tüm dengelerin hem muhalefet hem iktidar hem de askeri güç ismine değişmesine yol açmıştır. Türkiye tarihinin en kıymetli seçimlerinden biri olan 2007 genel seçimleri’nin nasıl bir atmosferde gerçekleştiğini kıymetli noktalarıyla derledik. İşte, kritik başlıklarıyla 2007 genel seçimleri…
22 TEMMUZ 2007 SEÇİMLERİ
2007 Türkiye genel seçimleri, 22 Temmuz 2007 tarihinde TBMM 23. devir üyelerini belirlemek için yapılan seçimdir.
Görev müddeti dolan Türkiye’nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer‘in yerine 11. Cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine TBMM Genel Kurulu’da 3 Mayıs 2007 tarihinde milletvekilliği seçimlerinin 22 Temmuz 2007 günü yapılması karara bağlandı.
22 TEMMUZ 2007 GENEL SEÇİMLERİNDE NE OLDU?
16 Mayıs 2007 tarihinde vazife müddeti dolacak olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer‘in halefini belirlemek için yapılan seçimin birinci tipi 27 Nisan 2007‘de TBMM’de yapıldı.
TBMM’de kümesi bulunan muhalefet partilerinden Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ve Anavatan Partisi’nin (ANAVATAN) boykot ettiği ve 361 milletvekilinin katıldığı birinci çeşide tek aday olarak katılan AKP Kayseri milletvekili ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 357 oy aldı. Seçimin çabucak akabinde ana muhalefet CHP, birinci çeşit oylamasında TBMM’de 367 toplantı kâfi sayısına ulaşılmadığı gerekçesiyle seçimin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine hem iktidardaki AKP, hem de muhalefet partilerinin talebiyle erken genel seçime gidildi. 3 Mayıs 2007 tarihinde TBMM Genel Şurası’nda yapılan oylamada, olağanda kasım ayında yapılması planlanan seçimlerin 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılması 458 evet oyuyla, kabul edildi.
SEÇİM YAZGISINI DEĞİŞTİREN TARİHİ BİLDİRİ
2002 yılından beri iktidarda olan AKP’nin cumhurbaşkanlığı koltuğu için Abdullah Gül‘ü aday gösterecek olması hem askeri hem ulusalcı hem de ana muhalefet olan CHP’yi oldukça kızdırdı. Siyasal islamcı bir parti esasen iktidardaydı lakin cumhurbaşkanlığına birinci sefer Abdullah Gül üzere muhafazakar biri oturabilirdi. Gerçekten seçim sonucunda da birinci defa eşi türbanlı olan bir siyasi, cumhuriyet tarihinde birinci defa cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıktı.
CHP’nin yüksek mahkemeye başvurduğu tıpkı günün gece saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı‘nın internet sitesinde laiklik uyarısı içeren bir bildiri yayınlandı.
27 Nisan gece yarısına az bir vakit kala resmî internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada adaylık süreci ile 23 Nisan öncesi yurdun birçok yöresinde laiklik karşıtı ve din bezirgânlığı olarak nitelendirdikleri olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak kıymetlendirilmesi gerektiği yer almıştır.
Bununla birlikte TSK‘nın yasalar ile kendine düşen misyon ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekleri de lisana getirilerek periyodun Genelkurmay Lideri Yaşar Büyükanıt 2009 yılında katıldığı bir TV programında bu internet açıklamasının kendisi tarafından yazıldığını ancak bunun bir muhtıra olmadığını söylemiştir. Bu iletinin perde ardı ise tam olarak Türkiye’nin laiklikten kopartılma durumuna gelmesi telaşıdır.
CUMHURİYET MİTİNGLERİ
Cumhuriyet Mitingleri, 2007 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yahut diğer bir Ulusal Görüş kökenli siyasetçinin (Abdullah Gül) mümkün cumhurbaşkanı adaylığına karşı düzenlenen mitinglerdir. Ankara, İstanbul, İzmir üzere büyük kentlerde, 2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında yapılan mitinglerin duyurulmasında “cumhuriyetine sahip çık” bildirisi kullanıldı.
Mitinglerin birincisi 14 Nisan 2007’de, cumhurbaşkanlığı seçiminden iki hafta evvel Ankara‘da yapıldı. İkinci miting 29 Nisan’da İstanbul Çağlayan Meydanı’nda oldu. Üçüncü ve dördüncü mitingler 5 Mayıs’ta Manisa ve Çanakkale‘de yapıldı. Beşinci ve son miting ise 13 Mayıs’ta İzmir‘de yapıldı. Mitinglere yüz binler hatta milyonlar katıldı. Mitingler yapıldığı sırada atmosfer CHP’nin aleyhineydi. Hatta AKP’nin bahtının olmaıdğı düşünülüyordu.
SEÇİM SONUÇLARI
AKP, 4 yıllık iktidarındaki tüm aksaklıkları ve negatif gelişmeleri olumlu bir tabloyla halka yansıttı. AKP’nin yaptığı besin yardımları beklenenden daha fazla tesir yarattı. Yurttaşlar, AKP’nin kendilerini zenginleştireceğini düşünüyordu. Öte yandan TSK‘nın yayınladığı bildiri beklenmeyen negatif bir tesir yaratmış, mağduriyet tekrar kazanmıştı. AKP ekonomik yarar vaadederken, CHP ülkenin bir çıkmaza gireceği korkusu ve laiklik tasası ile kıvranıyordu.
Türk siyasetinin klâsik merkez partilerinin (DYP-DP ve ANAP) çökmesiyle bu partilerin oyları da AKP’ye kaydı ve beklenmeyen oylar da seçimde AKP’ye gitti.
22 Temmuz 2007’de düzenlenen erken genel seçimlerde AKP yüzde 46,58 ile 341 milletvekili, CHP yüzde 20,88 ile 112 milletvekili, MHP ise yüzde 14,27 ile 71 milletvekili çıkarttı. DTP‘nin desteklediği Bin Umut Adayları 22 milletvekilliği kazanırken, 4 bağımsız aday da meclise seçildi.