Elenmenin eşiğinde olan son dünya üçüncüsü Belçika’da durumlar bir oldukça karışık…
‘Altın jenerasyon’un artık yaşlandığına dikkat çeken Kevin De Bruyne’nin, “2018’de şampiyonluk talihimiz vardı, lakin başaramadık. Yeni arkadaşlar geldi fakat 2018’deki üzere değiliz. Kadro yeterli lakin Dünya Kupası’nı kazanmak için çok yaşlıyız” biçimindeki kelamları birtakım ekip arkadaşlarını gücendirmiş üzere görünüyor.
HERKES BİRBİRİYLE KÜS
Nitekim 35 yaşındaki Jan Vertonghen 2-0’lık Fas hezimeti sonrası, “Hücumda neredeyse hiç konum yaratamıyoruz. Tahminen de forvetler yaşlı olduğu için makûs hamle ediyoruz” diyerek De Bruyne’ye göndermede bulundu. Bu atışmalar zati çok düzgün olmayan ekip ruhuna düzgünce darbe vurdu. De Bruyne, eski sevgilisi Caroline Lijnen’in kendisini aldattığı kaleci Thibaut Courtois ile zati uzun müddettir küs…
Fenerbahçeli Michy Batshuayi ile Romelu Lukaku, Eden Hazard ile de Leandro Trossard birbirleriyle konuşmuyor.
SOYUNMA ODASINDA HENGAME İDDİASI
Belçika’da Fas yenilgisi sonrasında soyunma odasının karıştığı ve üç oyuncu ortasında hengame çıktığı sav edilmişti. Habere nazaran; Kevin de Bruyne, Eden Hazard ve Jan Vertonghen, Fas maçının akabinde soyunma odasında birbirlerine girdi ve arbedeyi ayıran isim Romelu Lukaku oldu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eden Hazard argümanları yalanladı. Yetenekli oyuncu, “Ortada büyük bir sorun yok. Her şey abartılıyor. Dün bir toplantı yaptık ve kimi hususlar masaya yatırıldı. Roberto Martinez de oradaydı. Jan Vertonghen ile tartışma yaşamadım. ‘Yaşlı’ kelamlarıyla ilgili Kevin De Bruyne ile konuştum. Bunun bir latifeden ibaret olduğunu söyledi. Kadroya tam manasıyla güveniyor, aksi halde burada olmazdı. Soyunma odasında gerginlik olması olağan, zira yenildik. Fakat bundan fazlası yaşanmadı. Benim ve kadro için epey karışık bir durum lakin büyük kadroların bu türlü devirleri olur. İşte bu yüzden birlik olmalı ve alanda kazanmalıyız.” dedi.
COURTOIS’NIN KELAMLARI OLAY OLDU
Öte yandan Belçika kalecisi Thibault Courtois arbede savlarına ait sert açıklamalarda bulundu. Belçikalı futbolcu, soyunma odasında yaşanan gerginliğin son derece olağan olduğunu ve olayların medya tarafından abartıldığını söyledi. Thibault Courtois, soyunma odasında yaşananları sızdıran kişiyi ise tehdit etti.
“YAKALARSAK EKİPTEKİ SON GÜNÜ OLACAK”
Deneyimli eldiven, “Takımda kimse memnun değil. Tek düşündüğümüz şey Salı günü kazanmak. Sonuçta bu futbol, her şey olabilir fakat elimizden gelenin en güzelini yapacağız. Kaybettiğimiz için soyunma odasında öfkeliydik, skor bizi hayal kırıklığına uğramıştı. Hocamız bize bir konuşma yaptı. Bence medya bu durumu abartıyor. Kümeden çıkabileceğimizi düşünüyoruz. Anlatılan şeyler hiç yaşanmadı. Evet yedek kulübesinin camını yumruğumla kırdım. Zira herkes büyük hayalkırıklığına uğramıştı lakin kimse birbirine bağırmadı. Bu güzel bir prosedür değil. Grup toplantıları bu yüzden var esasen. Soyunma odasında hengame çıktığını düşünmek çılgınlık. Burada sadece futbolcular yok, birçok insan çalışıyor. Tahminen birileri bir şeyler sızdırdı. Köstebeğin kim olduğunu araştırmamıza gerek yok. Lakin onu yakalarsak gruptaki son günü olacak.” dedi.
SÖYLE HÜKÜMETiNE GEMiLERiNi GERi ÇEKSiNLER!
ABD ve İran ortasında dün oynanan maç öncesi tansiyon yüksekti… ABD Ulusal Futbol Takımı’nın toplumsal medya hesabında, İran’daki protestolara takviye emeliyle İran bayrağının ortasındaki İslam Cumhuriyeti ambleminin silinmesinin akabinde ABD Ulusal Kadrosu Teknik Yöneticisi Gregg Berhalter de düzenlenen basın toplantısında İranlı gazetecilerin amacındaydı.
İranlı gazeteciler Berhalter’e ‘Neden hükümetine İran yakınlarındaki savaş gemisini geri çekmelerini söylemediği’ yahut ‘ABD’nin mülteci siyasetleri hakkında ne düşündüğü’ üzere sorular dahi sordu. “Ben siyasetten anlamam” diyen 49 yaşındaki teknik adam polemiğe girmemeyi tercih ederken bayrak konusunda ekibi ve kendisi ismine özür diledi ancak eklemeyi de ihmal etmedi: “Bu bizim dışımızda gelişen bir şeydi.”
SENSÖRE NAZARAN TEMAS YOK
Portekiz’in Uruguay’ı 2-0 yendiği maçta birinci gol sonrası, topu kimin ağlara gönderdiği konusunda bir baş karışıklığı yaşandı. Birinci başta Bruno Fernandes’in soldan ortasına Cristiano Ronaldo’nun baş vurduğu üzere algılanırken, CR7 de kendisi atmış üzere sevindi. Hatta FiFA da birinci başta golü Ronaldo’ya verdi lakin sonra Fernandes’e yazıldı. Başlardaki soruları gideren ise Adidas oldu. Kupada ‘Connected Ball’ teknolojisi ile çipli toplar kullanan firma “Ölçümlerde ve grafikte hiçbir temas ölçülmedi” diyerek golün Fernandes’e ilişkin olduğunu duyurdu. Yani, dünya kupasında 8 golü bulunan Ronaldo, 9 gollü Portekiz efsanesi Eusebio’yu yakalamak için biraz daha beklemek zorunda.
BiR PROTESTODA ÜÇ İLETİ BiRDEN
Portekiz-Uruguay maçının 51. dakikasında alana giren bir protestocu kısa müddet alanda koştuktan sonra vazifeliler tarafından stat dışına çıkarıldı. Protestocunun elinde LGBT bayrağı yer alırken tişörtünde ‘İranlı bayanlara hürmet duyun’ ve ‘Ukrayna’yı kurtarın’ yazıyordu. İsminin Mario Ferri olduğu öğrenilen taraftarın alana girme konusunda sabıkalı olduğu ve daha evvel birçok müsabakada buna benzeri hareketlerde bulunduğu belirtildi.
GÜLÜMSE SON!
Dünya Kupası’nın en garip anlarından biri Gana-Güney Kore maçı sonrası yaşandı. Gana’nın 3-2 kazandığı maç sonrası Son Heungmin gözyaşlarına boğuldu. Bu esnada Gana teknik takımından biri, elini Son’un omuzuna atıp selfie çekmek istedi. Son bu isteği kabul etmezken Ganalı başka vazifeliler ‘Bunun sırası mı’ biçiminde jestte bulununca vazifeli, öbür selfie çekecek oyuncu bulmak üzere yeni amaçlara yöneldi.
TRiBÜNDE BiZi GÖZLÜYORLAR
Takımlarını Katar’da destekleyen İranlı bayan futbolseverler, The Athletic’e yaptıkları açıklamada, tertipte hükümetlerinin kendilerini izlettiğini sav etti. Bilindiği üzere Mahsa Amini’nin İrşad Devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin akabinde ülkedeki protestolar Dünya Kupası’na da taşınmış, İran Ulusal Kadrosu futbolcuları ulusal marşlarını söylemeyi reddetmişlerdi.