Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı toplumsal konut projesine ait tenkitler sürüyor. Karar muharriri Ahmet Taşgetiren, projeye ait olarak, “Ev-kira kıskacında kıvranan milyonlar ‘inandırıcı’ bulurlarsa seçmende bir hareketlenme olabilir” yorumunu yaptı.
“Bu tavşan o tavşan mı?” başlıklı köşe yazısında 2019 yılında açıklanan 100 bin toplumsal konutluk projeyi hatırlatan Taşgetiren’in yazısından ilgili kısım şöyle,
“Ankara’da şaşalı bir toplantıda sunuldu proje fakat, Gelecek Partili Serkan Özcan oyun bozanlık yaptı ve “hamle”nin, “kopya bir hamle” olduğunu ortaya koyuverdi. Kanıtlı ispatlı. Halbuki 2019 yılında 100 bin toplumsal konutluk bir atılım başlatılmış.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Etraf ve Şehircilik Bakanlığının koordinesi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının destekleriyle….” diye anons edilmiş. 2 artı 1 ve 3 artı 1 formunda daireler planlanmış, 16 ocak 2019 ila 15 ocak 2020 tarihleri ortasında talepler toplanacakmış. “Tek fark, diyor Serkan Özcan, o vakit aylık taksitler 894 tl imiş, bugün 2280 tl olmuş.“
Kamuoyu balık hafızalı olur, deniyor ya… Unutmuşuz 2019 hamlesini…. “Her yıl 100 bin konut”a ne olmuş? Kaç tanesi yapılmış, kimlere teslim edilmiş? Yoksa KKM hayhuyu içinde unutmuş muyuz 100 bin konutu?
Seçime 9 ay kalmış. Seçmen tabanında önemli erozyonlar yaşayan iktidar gelecek 5 yılı garantilemiş üzere “tarihi” bir atak başlatıyor. Bu kez o denli bu türlü değil, “5 yılda 500 bin konut.” Meskenler, iş yerleri, mesken arsaları… Devlet hazinenin kapılarını açmış.
Evet, diyor ki sayın Cumhurbaşkanı “Evler maliyetinin yüzde 40 altında verilecek vatandaşa…” Geriye kalanı Hazine’den karşılanacak… Maliyetinin bile yüzde 40 altında… Dayanılmaz bir devlet lütfu… Hazine’den…
Hazine ne? Hazine nasıl oluşur?
Cumhurbaşkanlarının “hazine-i hassa”sı değil natürel ki…
“KKM’de kur farkından doğan faizleri Hazine ödüyor” dendiğinde kim ödemiş oluyor?
Bunlar vergilerle, artırımlarla vatandaş bütçesine dönüyor… Sonuçta Cumhurbaşkanı’nın bütçesi bile vatandaşın vergilerinden sağlanıyor.
Oğuz Demir “Projenin en değerli sorunu yapılabilirlik” diyor. Meskenlerin açıklanan sayılara mal edilebilirliğini de sorguluyor, devletin bu alana bu kadar kaynak ayırabilirliğini de sorguluyor. Projenin seçime on ay kala açıklanmasını da seçimde muhalefetin kazanması durumunda o iktidarın kucağına büyük bir sorun bırakmak manasına geleceğini söz ediyor.
İktidar cenahı belirli ki seçmende bir heyecan oluşmasını bekliyor. Mesken – kira kıskacında kıvranan milyonlar “inandırıcı” bulurlarsa seçmende bir hareketlenme olabilir. Siyasette bu cins atılımlar – atraksiyonlar daima yapılır. Kimi işe fayda, kimi de inandırıcılığın aşındığı vakitlerde boşa çekilen kürek olur. Bakalım bu kere ne olacak?” (HABER MERKEZİ)
YAZININ TAMAMI