20. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali başlıyor

20. Memleketler arası Gezici Filmmor Bayan Sinemaları Şenliği sinemaseverler ile buluşuyor. 5 Kasım’da başlayarak 18 Aralık’a kadar sürecek olan şenlik kapsamında 23 ülkeden 38 sinemanın gösterimi yapılacak.

Bu yıl 20. yılına giren Filmmor, ahlak polisi tarafından öldürülen Jina Masha Amini’nin akabinde sokaklarda saçlarını savurarak molla rejimine direnen İranlı bayanları iki bayan direktör, Füruğ Feruhzad ve Rahşan Beni-İtimad’ın sinemalarının gösterileceği ‘Jin Zendegî Özgürlük’ kısmıyla açılacak.

Festivalde sinema gösterimleri, direktör ve sinema takımlarıyla söyleşiler, çevrimiçi olacak. Sinemalar, “Kadınların Sineması”, “Damdaki Sinemacılar”, “Jin Zendegî Özgürlük”, “Kadın Cinayetleri Önlenebilir”, “Yersiz Yurtsuz”, “Parola: Barış”, “Feminist Bellek” kısımları altında seyirciyle buluşacak.

Festival boyunca tüm gösterim ve etkinlikler filmmoronline.org’a üye olarak ve her program için ön kayıt yaptırarak Türkçe altyazı ve çeviri seçenekleri ile fiyatsız izlenebilecek. 

Programda, sinema gösterimlerinin yanı sıra Sinema Toplayan Bayanlar, Bayan Cinayetleri
Önlenebilir, Yersiz Yurtsuz Sinemacılar, 120 Yıldır Bitmeyen Çaba: Bayanların Siyasal Temsili forumları, sinema sonrası söyleşiler ve çevrimiçi buluşmalar var.

Kadınların Sineması kısmında; “Akan Su Yosun Tutmaz” (Flowing Water Carries No Poison), “Anima Animae Animam”, “Antonia”, “Bekleyiş” (Expecting a Grain of Sand), “Bekçi” (The Guardian), “Bekleyen Kadınlar” (Suspended Wives), “Çılgın” (Crazy), “Denizatı” (Seahorse), “Doğum Hikayeleri” (Crotch Stories), “Durgun Su” (Stagnant Water), “İplik” (Yarn), “Müşkül” (Kinka), “Nereye Kaçıyorsun” (Where Are You Running to), “Nosema”, “Ördekler” (The Ducks), “Sağır” (Deaf), “Sigaralar” (Cigarettes), “Ticaret Politikası” (Store Policy) sinemaları var.

Yersiz Yurtsuz kısmımda savaşla, kanılarından ötürü tutuklanma riskiyle, zarurî göçün bin bir yüzü ve şiddetiyle, yersiz yurtsuzluğun zorluklarıyla baş etmeye çalışan bayanların öykülerini anlatan “Almanya’ya Güzel Mu Geldik?” (Welcomed to Germany), “Bitmemiş Cümleler” (Incomplete Sentences), “Bu Yağmur Asla Durmayacak” (This Rain Will Never Stop) “Filistin’i İşlemek” (Stitching Palestine), “Hayalet” (Ghostly), “Hayat” (Jiyan), “Minimal Hayat” (Small Life), “Yol Boyunca” (Along The Way) sinemaları var.

Damdaki Sinemacılar kısmında, yapımcılarından biri Çiğdem Mater olan, Ahu Öztürk’ün yönettiği “Toz Bezi” (Dust Cloth), infazı iki kere yakılarak cezaevinde tutulan Sabite Kaya Ekinci’nin “Bedensiz Ruhlar” (Bodies without Soul), yeniden Seyahat davasından 18 yıl mahpus cezası alan Mine Özerden’in “Zilname” sinemaları izleyiciyle buluşacak.

“Sessiz Sinemada Sufrajetler” (Suffragettes in the Silent Cinema) ve
1971’de sistemi alt üst ederek İsviçre’de seçme seçilme hakkını kazanan bayanların ilham verici öyküsünden bir kesit sunan “İlahi Düzen” (Divine Order) sinemaları ile Feminist Bellek kısmında bu yıl 120 yıldır bitmeyen Süfrajet Hareket var. Sinemalara eşlik eden 120 Yıldır Bitmeyen Çaba: Bayanların Siyasal Temsili forumunda ise güneyden kuzeye bayanların tecrübeleri bir ortaya geliyor.

20. Filmmor, saçı gözüktüğü için ahlak polisi tarafından öldürülen Jina Masha Amini’nin akabinde sokaklarda saçlarını savurarak molla rejimine direnen İranlı bayanları Jin Zendegî Özgürlük kısmıyla ‘selamlıyor.’ Yeni Dalga sinemasının öncüsü Füruğ Feruhzad, “Ev Karadır” (The House is Dark) ve Rahşan Beni-İtimad’ın 2001 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden sokaklarda olan bayanları izleyen “Bizim Zamanlar”

Kadın Cinayetleri Önlenebilir kısmında, erkeklerin bayanlara karşı savaşta kullandıkları en acımasız silahlardan birini, kimyasal atakları belgeleyen “Şiddetin Yüzü” (The Face of Violence) ve İtalya’da bayan cinayetlerinin yanı sıra medya ve maddelerdeki bayan düşmanı zihniyetin de üstüne giden “Cinskırım” (Femicide) sinemaları var.

Parola: Barış kısmında Nazi periyodu ve sonrasında Alman bayanların hayatını merkeze alan sinemaların direktörü Helma Sanders-Brahms’ın “Almanya Solgun Ana” (Germany, Pale Mother), savaşın anlamsızlığını küçük bir kızın gözünden aktaran “Babamın Çalıya Döndüğü Gün” (The Day My Father Became a Bush) ve “Yaz Ülkesi” (Summerland) üzere kıymetli sinemalar yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir