Türkiye‘nin Atina, Roma ve Londra Büyükelçiliklerinde, “15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü” münasebetiyle anma aktiflikleri düzenlendi.
Türkiye‘nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin, merasimde yaptığı konuşmada, “15 Temmuz 2016, tarih boyunca birçok badireler atlatmış ülkemizin karşı karşıya kaldığı en kanlı terör saldırısının tarihi oldu.” dedi.
15 Temmuz gecesi, 252 şehit ve 2 binin üzerinde gazinin kanlarıyla kahramanlık kıssası yazıldığını vurgulayan Özügergin, “O gece, hain FETÖ mensuplarınca ülkemize yapılan alçak hücum, bağımsızlığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye her vakit hazır olmakta birleşen Türk halkının kahraman direnişi ve vatanperver kolluk kuvvetlerimizin uğraşlarıyla bertaraf edildi.” diye konuştu.
Özügergin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile uğraşın devam ettiğini vurgulayarak, darbe teşebbüsünü çabucak kınayan Yunanistan’ın bu hali sürdürmeyerek, terörle uğraşta yeterli komşuluk bağlantıları gereği üzerine düşen adımları atmamış olmasının, en hafif tabirle “düşündürücü” olduğunu lisana getirdi.
Darbe teşebbüsü sonrası Yunanistan’a kaçan 8 FETÖ mensubu askerin Türkiye‘nin tüm taleplerine karşın iade edilmemiş olmasına dikkati çeken Özügergin, “Bizim Yunanistan’dan beklentimiz; topraklarında Büyükelçilik olarak teröre 4 şehit verdiğimiz bu ülkenin, bırakın uygun komşuluk gereklerini, milletlerarası hukukun temel unsurlarıyla bağdaşmayan tavırlarından vazgeçmesi ve gerek FETÖ gerek PKK gerek DHKP-C üzere terör örgütleriyle gayrette aması, fakatı olmadan üzerine düşeni yapmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mücadelemiz uzun soluklu olarak kararlılıkla sürdürülecektir”
Türkiye‘nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük’ün mesken sahipliğinde Büyükelçilikte düzenlenen programa, Türkiye‘nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, KKTC Roma Temsilcisi Mustafa Davulcu ve davetliler katıldı.
15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün devlete yönelik yarattığı büyük tehdidi ortaya koyduğunu belirten Gücük, “Bu tehdidin bertaraf edilmesinde en büyük hisse, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye hazır olduğunu ortaya koyan Türk halkına aittir. Halkımızın başkanlarıyla bütünleşen kararlı ve fedakar duruşu, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nın tüm cephelerinde olduğu üzere kendisini demokrasimizin savunmasında da bu vesileyle göstermiştir.” tabirini kullandı.
Gücük, FETÖ ile yurt içinde ve dışında uğraşın Türkiye‘nin önceliklerinden biri olduğunu vurgulayarak “Yurt içinde öncelikle 15 Temmuz sorumlularının, hukukun üstünlüğü prensibi temelinde adalet önünde hesap vermeleri sağlanmış, FETÖ’nün devlet kurumları içerisindeki örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve isimli süreçler başlatılmış ve örgütün ‘paralel devlet yapılanması’ çökertilmiştir.” diye konuştu.
FETÖ’nün yalnızca Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği için tüm ülkeler için tehdit teşkil ettiğini belirten Gücük, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda ‘yeni kuşak bir terör örgütü’ olarak nitelendirilebilecek FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı üzere eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu milletlerarası planda yavaş yavaş da olsa anlaşılmaya başlanmıştır. FETÖ’nün yurt dışındaki yapılanmasına yönelik çabamız uzun soluklu olarak kararlılıkla sürdürülecektir. Ülkemiz, FETÖ’nün yanı sıra PKK/PYD/YPG, DHKP-C, DEAŞ da dahil olmak üzere terörün tüm form ve biçimlerine yönelik uğraşına devam etmektedir. Bu, vatandaşlarımıza, terör kurbanlarına ve gelecek jenerasyonlara yönelik borcumuz ve misyonumuzdur.”
“FETÖ’yle uğraş öncelikli konularımızdan olmaya devam edecek”
Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın’ın mesken sahipliğinde Büyükelçilikte düzenlenen programa, çok sayıda davetli katıldı.
Yalçın, burada yaptığı konuşmada, darbe teşebbüsünün 6. yılında 15 Temmuz şehitlerini anmak, Türkiye’nin ulusal birlik ve beraberlik uğraşını hatırlamak ve bu şuuru kuvvetlendirmek hedefiyle resmi merasim düzenlediklerini belirtti.
İngiltere’nin 15 Temmuz gecesi “bekle ve gör” siyaseti izlemediğine dikkati çeken Yalçın, İngiltere’nin Türk demokrasisine dayanağını açıklayan birinci ülkelerden olduğunun altını çizdi.
“Esasen tesirlerini ve nüfuzlarını kaybetmeleri bakımından burada belirli bir uğraş gösterildi. Gerçekten bundan 10-15 yıl evvelki durumlarının, tesir ve nüfuzlarının artık olmadığını burada hepimiz şahsen görüyoruz. İadelerle ilgili de aslında buradaki hükümet bizim yanımızda durdu, belirli davalar ve mahkemeler bizim ismimize İngiliz hükümeti tarafından açıldı. Bunlar temyizlere, en üst mahkemelere kadar da taşındı fakat mahkeme kademelerinde şimdi dilek ettiğimiz sonuca varamadık.
Bu gayretler ve teşebbüsler devam edecek. Bunlar bir süreç. Hem burada hem de dünyanın her yerinde bizim FETÖ ve öbür terör örgütleriyle uğraşımız, başka ülkelerle olan irtibatları ve aldıkları takviye, nüfuz yahut varlıkları öncelikli hususumuz olmaya devam edecek.”