Geçen yıl, 11 Eylül tarihinde, 20 yıllık işgalin akabinde Afganistan’dan çekilen ABD’nin mirası ülkede hissedilmeye devam ediyor. Yeniden Afganistan’dan sonra Irak’ı işgal eden ABD’nin ülkede oluşturduğu siyasi kaos, kanlı hareketlerle ve ülkenin bölünme tehlikesini derinden hissetmesiyle sürüyor. ABD idaresi, kelamda “Terörle Global Savaş” siyasetinin sonucu olan başta Guantanamo olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki işkencehanelerin hesabını da şimdi vermedi. ABD’nin başta Ortadoğu olmak üzere global alanda tek taraflı giriştiği işgal ve müdahale siyaseti, birçok devleti istikrarsızlaştırırken, terör örgütlerinin yayılması için verimli bir alanın oluşmasına da taban hazırladı. 11 Eylül sonrasında, Washington’ın skandal siyasetleri sonucu, El Kural Asya’dan Afrika’ya global bir terör örgütü hüviyeti kazanırken, Ortadoğu’da DEAŞ, Afrika’da ise Boko Haram üzere kanlı terör örgütlerinin doğmasına ve büyümesine yol açtı. O denli ki, sonuçta Washington, Suriye’de bir terör örgütüne karşı PKK/PYD terör örgütüne kucak açtı. ABD’de Bush idaresiyle birlikte İslam’a ve Müslümanları amaç alan nefret ve düşmanlık ortamı geçen 21 yılda yayılmaya devam ediyor. İslam zıtlığı, Batılı popülist politikler tarafından oy devşirme maksadıyla kullanılıyor.