Dünya Kız Çocukları Günü her yıl 11 Ekim’de dünya çapında kutlanıyor. Dünya Kız Çocukları günü, kız çocuklarının cinsiyetlerinden dolayı maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması hedefiyle kutlanmaya başlandı.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin teklifiyle, Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü” kutlanmaya başlandı. Dünyanın dört bir yanında kutlanan Dünya Kız Çocukları Günü, günümüzde en çağdaş ülkelerde dahi yaşanan cinsiyet ayrımcılığına, tacize, tecavüze maruz kalan kız çocuklarını hayat şartlarına dikkat çekmeyi ve uygunlaştırmayı amaçlıyor.
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ KARARI TÜRKİYE TEKLİFİYLE ALINDI
Bu karar Türkiye, Kanada ve Peru’nun teklifleriyle alınmış olup; kararda “Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedeflerine” ulaşılması ve kız çocuklarının kendilerini etkileyecek kararların alınmasına iştiraki açısından kız çocuklarının desteklenmesinin, güçlendirilmesinin ve onlara yatırım yapılmasının son derece değerli olduğu, ayrıyeten bunun başarılmasının kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve şiddeti önleyeceği, onların insan haklarından tam ve tesirli bir biçimde yararlanmalarını sağlayacağı belirtilmiştir. Ayrıyeten kararda, kız çocuklarının güçlendirilmesinde ailelere ve toplumlara büyük rol düştüğü de vurgulanmaktadır.
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ NEDEN KUTLANIYOR?
Birleşmiş Milletler Genel Konseyi, Türkiye, Kanada ve Peru’nun teşebbüsleri sonucunda kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam ve tesirli bir formda yararlanmalarını sağlamak gayesiyle 11 Ekim’i “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan etti.
Küresel biçimde yaşanan kız çocuklarının sıkıntıları ortasında esas erken yaşta evlendirilme, fiyatsız mesken işlerinde çalıştırılma, eğitim imkanlarından daha az yararlanma, sıhhat ve toplumsal haklara erişim problemlerinin yanı sıra yaşanan mahallî ve bölgesel çatışmaların mağduru olma durumları bulunuyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler nezdinde mevzuyu gündeme getirmesiyle birlikte sıkıntıların yaşandığı ülkeler ortasında yer alıyor. Kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi, eğitime ulaşmakta zorluk çekilmesi, sıhhat, toplumsal güvenlik ve inançlı barınma şartlarının yetersiz olması kız çocuklarının daha fazla haklarının ihlal edildiği gerçeğini gözler önüne seriyor. Çocuk personelliği yanında mesken işlerinde de en çok kız çocuklarının emek sömürüsüne maruz kaldığını araştırmalar ortaya koyuyor.
Okullaşma oranlarına bakıldığında bölgesel farklar yanında kız çocuklarının okul hayatının ileriki sınıflarında giderek eğitim ortamlarından koptukları her bölgede görülüyor. Bununla birlikte kız çocuklarının birtakım bölgelerdeki okula devam etme oranlarının öbür bölgelerden daha da düşük olması gerçeği hala devam ediyor.