GPS ile takip edilen Leylek Jonas İstanbul’da.
İlkbaharın gelişiyle İsrail’den sürüsüyle yola çıkan Leylek Jonas, 23 Şubat’ta Hatay’dan Türkiye’ye giriş yaptı.
Adana, Mersin, Konya, Eskişehir ve Kocaeli güzergahını izleyip 5 günlük seyahatinin akabinde İstanbul’a ulaşan Jonas, Şile İSTAÇ Kömürcüoda Katı Atık Bertaraf Tesisleri’nde mola verdi.
Uygulama üzerinden leyleği takip eden kuş gözlemcileri, onun fotoğrafını çekebilmek için tesislerde bir ortaya geldi.
Tesislerde çalışmalar yapan kuş gözlemcileri, karşılaştıkları Leylek Jonas’ın fotoğrafını çekti.
Yaban hayatı fotoğrafçısı ve kuş gözlemcisi Alper Tüydeş, leyleklerin ekseriyetle kışı Afrika’da geçirdiğini, Jonas’ın ise zeki ve pratik bir kuş tipi olduğu için kışları İsrail’de kaldığını söyledi.
Leylek Jonas’ın bu sene, evvelki yıllardan farklı olarak İsrail’den yola çıktıktan sonra hiç beslenmediğini anlatan Tüydeş, leyleğin gün boyunca seyahat yaptığını, akşamları ise uygun ve inançlı yerlerde konakladığını belirtti.
İstanbul’a geldiğinde leyleğin katı atık tesisinde beslendiğine dikkati çeken Tüydeş, “Leylek Jonas’ı uygulama üzerinden takip ediyorum. İstanbul’a geldiğini görür görmez toplumsal medyada öbür kuş gözlemcileriyle organize olup Şile’deki tesislere geldik. Buraya gelir gelmez leylek ile karşılaştık ve fotoğrafını çekebildim.” dedi.
”BU DEFA HAVA DURUMU ETKEN OLDU”
Jonas’ın, İstanbul’da beslendikten sonra yoluna devam ettiğini, akabinde da olumsuz hava şartları nedeniyle birkaç gün daha kentte kaldığını aktaran Tüydeş, şöyle devam etti:
“Bu sefer hava durumu etken oldu. Puslu bir hava var. Yağmurun da yağma ihtimali var ki bu göçmen kuşlar için mola verme sebebidir. Muhtemelen birkaç gün sonra göç seyahatine devam edecektir. Zira burada günlerdir besleniyor, dinleniyor, bayağı güç depolamıştır. Yoluna buradan devam edip süratlice Almanya’daki yuvasına ulaşmaya çalışacaktır.”
SOSYAL MEDYA ETKİSİ
Leyleğin hareketlerinin toplumsal medyada doğaseverlerce büyük ilgiyle takip edildiğine değinen Tüydeş, “Acaba hangi kentten geçecek?”, “Bu gece nerede kaldı?”, “Yağmura yakalandı mı?” ve “Kaç gün duracak?” üzere paylaşımlar yapıldığını belirtti.
Sosyal medyadaki paylaşımlar sonucunda Jonas’a olan ilginin arttığını vurgulayan Tüydeş, “Bu şekil tabiat öyküleri ya da tabiat ile ilgili gelişmeleri insanlara daha çok duyurabilmek için toplumsal medyayı bir avantaj olarak görüyorum. Toplumsal medya, birçok insanın kuşları fark etmesine ve kuş gözlemciliğine yönelmesini sağlandı.” diye konuştu.