Ankara Garı’nda, 10 Ekim 2015’te terör örgütü IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu 103 kişinin ömrünü yitirdiği katliamla ilgili, Yargıtay’ın akında yaralandıktan sonra hastanede ölen 1 kişi ve 10 yaralı tarafından bozma kararının akabinde, 9 kişinin yine yargılanmasına başlandı. Mahkeme, bu davanın, ana davadan ayrılan sanık Erman Ekici ile 16 firari sanığın yargılandığı dava ile birleştirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Ayrıyeten ataktan daha sonra hayatını kaybedenlerin ölümlerinin katliamla kontağının kıymetlendirilmesi için, 7 yıldır yapılmayan olay yeri incelemesinin yapılmasına karar verildi.
Ankara Garı önünde 103 kişinin hayatını kaybettiği 10 Ekim Ankara Katliamı’nın ana davasında Yargıtay’ın kısmen bozma kararının akabinde Ankara Adliyesi’nde tekrar duruşma görüldü. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 10 Ekim Ankara Katliamı ana davasında verilen kararları haziran ayında kısmen bozmasının akabinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma görüldü. Yargıtay’ın Erman Ekici’nin “Anayasal sistemi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” cürmünden yargılanmasını ve yargı katliamda daha sonra hayatını kimi bireylerin vefatının bombalı atakla irtibatın değerlendirilmesini istemişti.
IŞİD’li Durmaz: Ne üzüldük ne gevşedik
Evrensel gazetesinin haberine nazaran, sanıkların SEGBİS usulüyle katıldığı mahkemede sanık Yakup Şahin ve Metin Akaltın dinlemek istemediklerini belirterek duruşmadan ayrıldılar. Yargılama sürecinde IŞİD’li olduğunu itiraf eden tek sanık ve örgütün o devir Antep yapılanmasının sorumlusu Yunus Durmaz’ın kardeşi Hacı Ali Durmaz, “Öldürmeyen acı güçlendirir. Sizin yaptığınız zulümler sayesinde güçlendim. Sizin verdiğiniz cezalar sayesinde Allah tarafından bağışlandım. Burada tutturmuşlar bir tiyatro. Ne üzüldük ne de gevşedik. Daha da devam edeceğiz” diye konuştu. Başka sanıklar ise bu yaralama nedeniyle zulme uğradıklarını tez ederek suçlamaları reddetti.
“Olay dijital olarak yine canlandırılsın”
Avukat Senem Doğanoğlu, atağın daha sonra ölenlerin katliamla illiyet bağının kıymetlendirilmesi için olay yeri ve anının dijital olarak üç boyutlu yine canlandırılmasını talep etti. Yargıtay’ın bomba sisteminin tanım edilmesini istediğini ve olay yeri inceleme grubu ile bomba imha uzmanlarının mahkemede dinlenmesinin artık mecburilik olduğunu söyledi.
Avukat Prensip Işık da Yargıtay’ın 200 klasörlük belge hakkında 4 yılda karar verdiğini belirterek, “Ülkenin en büyük katliamına ait bir dava hakkında… 200 klasör boyunca olan bütün kanıtlara ait hiçbir şey söylememişler. Olay anında o gün gaz kapsülü kullanan polislerle ilgili Yargıtay kararı var elimizde. Olayda kamu vazifelilerinin sorumluluğu yok diyemezsiniz. Bu mevzudaki yargılamaya devam edilmesini talep edeceğiz” dedi.
Ankara barosunun yeni lideri da katıldı
Ankara barosu Lideri Mustafa Köroğlu ise meslek örgütü olarak duruşmaya katılma nedenlerini anlatarak, katliamda Avukat Uygar Coşkun’u kaybettiklerini ve bu katliamın insanlığa karşı işlenen bir hata olduğunu söyledi.
Mahkeme birleştirmeyi kabul etti
Mahkeme heyeti verdiği kararda, firari sanıklar istikametinden devam eden 10 Ekim Katliamı davası ile bu belgenin birleştirilmesine, daha sonra hayatını kaybedenlerin vefat sebebinin kıymetlendirilmesi için olay yeri incelemenin yapılmasına, bomba imha ve olay yeri gruplarının dinlenmesi taleplerinin birleştirilen öbür belgede kıymetlendirilmesine, Erman Ekici hakkında Anayasal sistemi ortadan kaldırılma suçlamasıyla kabahat duyurusunda bulunulmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.